Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, yeraltı doğal gaz depolarının zorunlu doluluk seviyesini düşürmeye ve dolum süresini uzatmaya yönelik önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Bu karar, Avrupa'da enerji piyasalarını yakından ilgilendiriyor. Peki, bu değişikliğin arkasında yatan sebepler neler ve Avrupa'yı nasıl etkileyecek?

Gaz Depolarında Yeni Dönem Başlıyor

Avrupa Parlamentosu (AP) Sanayi, Araştırma ve Enerji Komitesi, AB'nin doğal gaz depo dolum hedeflerinin 2027 sonuna kadar uzatılmasını içeren tasarıyı görüştü. Komite üyeleri, doğal gaz fiyatlarını düşürmek amacıyla mevcut depo doldurma kurallarında esneklik yapılmasını içeren tasarıyı oy çokluğuyla destekledi. Bu destek, enerji piyasalarında bir rahatlama sağlayabilir.

Tasarıya göre, mevcut durumda 1 Kasım tarihi olarak belirlenen doluluk seviyesine ulaşılması hedefi, 1 Ekim-1 Aralık dönemi olarak değiştirilecek. Bu değişiklik, üye ülkelere daha fazla esneklik sağlayacak ve piyasa koşullarına daha iyi uyum sağlamalarına olanak tanıyacak.

• Mevcut durumda yüzde 90 olan gaz depo dolum seviyesi yüzde 83'e düşürülecek.
• Olumsuz piyasa koşulları gibi bir durumda yeni dolum hedefinden 4 puan sapmaya izin verilecek.
• AB Komisyonunun talep etmesi halinde dolum hedefi 4 puan daha azaltılabilecek.

Kararın Olası Etkileri Neler Olacak?

Söz konusu tasarı ve üye ülkelerle yapılacak müzakere pozisyonu mayıs ayı başında Strazburg'da düzenlenecek AP Genel Kurul oturumunda oylanacak. Ardından AP ve üye ülkelerin temsilcileri kurallara son halini vermek üzere görüşmeler yapacak. Bu süreç, enerji politikalarının geleceği açısından kritik öneme sahip.

AB ülkelerinin temsilcileri de bu ay başında, 1 Kasım'a kadar yüzde 90 olan depolama kapasitesi doldurma taahhüdünün piyasaları sıkıştırdığı ve fiyatları artırdığı için yumuşatılması planına destek vermişti. Bu destek, kararın uygulanabilirliğini artırıyor.

AB'nin gaz depolama kuralları, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından Avrupa'da yaşanan enerji krizi nedeniyle 2022'de yürürlüğe girmişti. Bu kurallar, enerji güvenliğini sağlama ve piyasaları istikrara kavuşturma amacı taşıyordu. Ancak, mevcut koşullar altında esneklik ihtiyacı doğmuş durumda.

Enerji piyasalarındaki dalgalanmalar ve artan fiyatlar, tüketicileri ve işletmeleri olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, AB'nin aldığı bu karar, enerji maliyetlerini düşürme ve piyasaları daha istikrarlı hale getirme potansiyeli taşıyor. Gelecek aylarda yapılacak görüşmeler ve oylamalar, kararın nihai şeklini belirleyecek ve Avrupa'nın enerji geleceğine yön verecek.