Alman otomotiv endüstrisi, üretim maliyetlerindeki artış, ABD gümrük vergileri ve Asya'dan gelen rekabetin etkisiyle zorlu bir süreçten geçiyor. Yılın ilk çeyreğinde BMW, Mercedes ve Volkswagen'in kârları Çin pazarındaki daralma nedeniyle önemli ölçüde geriledi. Bir zamanlar Alman ekonomisinin lokomotifi olarak görülen otomotiv sektörü, şimdi yapısal, teknolojik ve jeopolitik sorunlarla mücadele ediyor.
Çin'deki Düşüş Alman Devlerini Nasıl Etkiliyor?
Çin, dünyanın en büyük otomobil pazarı olmasına rağmen, Alman lüks otomobil üreticileri için giderek daha büyük bir sorun haline geliyor. Mercedes S-Serisi, BMW 7 Serisi ve Audi A8 gibi içten yanmalı motora sahip lüks sedanlar artık Çin'de eskisi kadar ilgi görmüyor. Alman üreticiler, bir zamanlar kâr marjlarının yarısını Çin'deki müşterilerden elde ederken, bu durum artık değişiyor. İlk çeyrekte Volkswagen, BMW ve Mercedes markaları Çin'de toplamda 1 milyon araç bile satamadı. Bu düşüş, Alman otomotiv devlerinin kâr hanelerine doğrudan yansıyor.
Rakamlarla ifade etmek gerekirse:
- Mercedes-Benz'in Çin'deki araç teslimatları ilk çeyrekte %10 azalarak 152.800'e geriledi.
- BMW'nin Çin'deki (Mini dahil) araç teslimatları %17,2 azalarak 155.195'e düştü.
- Volkswagen'in Çin'deki araç teslimatları ise %7,1 azalarak 644.100'e indi.
Uzmanlar Ne Diyor?
Almanya'nın önde gelen otomobil uzmanlarından Prof. Dr. Ferdinand Dudenhöffer, Alman otomotiv şirketlerinin kârlarındaki düşüşün temel nedeninin Çin olduğunu vurguluyor. Ancak Dudenhöffer, Alman üreticilerin yeni teknolojilerle bu eğilimi tersine çevirme potansiyeline sahip olduklarını belirtiyor. "Gelecek üç ya da dört çeyrekte Çin'de pazar paylarının azalmasını ve güçlü rekabet nedeniyle Alman otomobil üreticilerinin karlarının düşmesini bekliyorum," diyen Dudenhöffer, "Bununla birlikte BMW, Mercedes ve Volkswagen'in yeni otomobillerinde yer alan birçok yeni teknoloji nedeniyle 2026'da bunun tersine dönmesinin mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Yani bir tür iyimserlik içindeyiz" şeklinde konuşuyor.
Gelecekte Neler Bekleniyor?
Alman otomotiv endüstrisi, elektrikli araçlara geçişin yüksek maliyetleri ve azalan talep nedeniyle maliyetleri düşürmek için yoğun baskı altında. Çin'deki fabrikalarda ortalama işçilik maliyetleri Alman fabrikalarına göre çok daha düşük. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump'ın otomobil ithalatına getirdiği gümrük vergileri de Alman üreticiler için önemli bir tehdit oluşturuyor. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, Alman otomotiv endüstrisinin önümüzdeki dönemde daha da zorlu bir süreçten geçeceği öngörülüyor. Alman basınında, eğer bu durum devam ederse, sadece üretici şirketlerin kontrollerini kaybetmekle kalmayacağı, aynı zamanda otomotiv ülkesi Almanya'nın da "mevcut hayat sigortasını kaybedeceği" yorumları yapılıyor.
