Yatırım ve Tasarruf Danışmanı Mert Başaran, son açıklamalarıyla gündeme bomba gibi düştü. Özellikle ev ve araba sahibi olmak isteyenlerin dikkatini çeken Başaran, "Ben her şeyin eskisini seviyorum" diyerek, alışılmışın dışında bir yatırım stratejisi önerdi. Peki, Başaran'ın bu ilginç yaklaşımının arkasında yatan sebepler neler?

Eski Ev mi, Yeni Ev mi? İşte Cevabı

Ev sahibi olmak isteyenler, özellikle büyük şehirlerdeki yüksek fiyatlar karşısında kara kara düşünürken, Mert Başaran'dan Erzurum'daki 45 yıllık bir daire örneği üzerinden çarpıcı bir değerlendirme geldi. Ekol TV yayınında bir izleyicinin sorusunu yanıtlayan Başaran, eski evlerin potansiyel avantajlarına dikkat çekti.

İzleyicinin "Erzurum Yenişehir'de 45 yıllık bir daire buldum. Kat mülkiyetli ve 1 milyon 500 bin TL. Yenişehir bölgesinin kentsel dönüşüme girdiğini öğrendim. Sizce mantıklı mı almak yoksa riskli mi?" sorusuna Başaran şu yanıtı verdi:

"Değil. Eğer 1,5 milyona mantıklı bir kiraya verebiliyorsan. Vereceğin kira çok önemli. Ben eski ev seviyorum. Bunu her zaman söylüyorum. Çünkü dediğim gibi artık İstanbul'da mutlaka konut stoku eski olduğu için yenilenecek. Yeni de alacak gücümüz yoksa ki yok, hiçbirimizin. Ya hiçbir şey alamayacağız, paramız eriyecek ya da diyorum eski ev. Eski ev aldığınızda orada aslında arsa payı alıyorsunuz. Bir de onu kentsel dönüşüme sokarsanız yarın öbür gün 3-5 para vererek evinizi yenileyebilirsiniz. Orada bir hesap yapsın. Kira getirisi mantıklıysa, arsa payı iyiyse düşünülebilir. Niye düşünülmesin? Ben her şeyin eskisini seviyorum. Bak; arabanın da eskisini seviyorum, evin de eskisini seviyorum. Çünkü bir şeyi yeni aldığında eskiyor, değer kaybı oluşuyor. Ben o değer kaybına niye katlanayım? Bu kadar"

Neden Eski Araba? Değer Kaybına Dikkat!

Başaran'ın "eski" tutkusu sadece evlerle sınırlı değil. Aynı yaklaşımı arabalar için de sergiliyor. Yeni bir araba almanın getirdiği değer kaybına dikkat çeken Başaran, bu kaybı göze almak yerine, daha uygun fiyatlı eski modelleri tercih etmenin daha mantıklı olduğunu savunuyor.

Akova ise Başaran ile kısa bir süre önce yaşadığı bir olayı anlatarak "Bir Çin otomotiv devi test için bir araç gönderdi. Sağ olsunlar. Cuma akşamı onunla gittim, Mert Başaran da aracı gördü. Tamam dedi; ben bunu 4-5 sene sonra bakabilirim dedi yani direkt hiç aklına hani sıfır araç çok güzel." ifadelerini kullandı.

Konforu Ertelemek mi, Parayı Koruma mı?

Başaran, konforu biraz erteleyerek, parayı daha akıllıca kullanmanın mümkün olduğunu vurguluyor. İşte Başaran'ın o çarpıcı sözleri:

"O kadar güzel bir şey anlattın ki şu anda. Teşekkür ederim. Aynen. Çok güzel bir araba. Arabayı beğendim. Müthiş. Ama bunu şimdi almayacağım dedim. 5 yıl sonra alacağım dedim. 5 yıl sonra da o araba aynı araba olacak. Biraz yaşlanacak ama yaşlansın ben de yaşlanıyorum. Ne olacak? Konforu erteleyeceksin biraz. Bak konforu ertelersen, çünkü o arabayı bugün alırsam alacağım araba 5 yıl sonra 5 yıllık olacak ve elimdeki para eriyecek. Ben bugün o parayla şimdi almam. En kötü altına veya başka bir yatırım aracına koyarım. 5 yıl sonra o arabayı alırım. Üzerine de bir tane 1+0 daire alırım aynı parayla, biliyor musun? Çok örnek var böyle. Ama yine aynı arabaya binmiş olacağım canım. 5 yıl sonra bineceğim. Vazgeçmiyorum, erteliyorum. Şu an en sevdiğim şey yani" dedi.

Mert Başaran'ın bu açıklamaları, özellikle bütçesi kısıtlı olan ve yatırım yapmak isteyenler için yeni bir bakış açısı sunuyor. Değer kaybını minimize ederek, parayı daha verimli kullanmak mümkün mü? Başaran'ın stratejisi, geleneksel yatırım anlayışına meydan okuyor ve tartışma yaratmaya devam ediyor.