Ankara'da hayvan hakları savunucuları, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un iptal istemini reddetmesi üzerine Sakarya Caddesi'nde bir araya gelerek eylem düzenledi. Karara tepki gösteren eylemciler, AYM'nin "katliam yasasının suç ortağı" olduğunu savundu.
Hayvan Hakları Savunucularından Sert Tepki
Eylemciler, AYM'nin bu kararıyla hayvanların yaşam hakkının ihlal edildiğini ve hayvanlara yönelik şiddetin önünün açıldığını dile getirdi. "Anayasa Mahkemesi, bugün AKP-MHP iş birliği ile çıkartılan katliam yasasının suç ortağı oldu" şeklinde sloganlar atan grup, AYM üyelerini istifaya davet etti.
Eylemde yapılan açıklamalarda, söz konusu kanun değişikliğinin sahipsiz hayvanların toplatılarak barınaklara kapatılmasına ve hatta uyutulmasına zemin hazırladığı vurgulandı. Hayvan hakları savunucuları, bu uygulamanın hayvanların yaşam hakkını açıkça ihlal ettiğini ve kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Eylemcilerden Talepler
Eylemciler, AYM'nin kararını gözden geçirmesini ve Hayvanları Koruma Kanunu'nda hayvanların yaşam hakkını güvence altına alacak düzenlemeler yapılmasını talep etti. Ayrıca, yerel yönetimlerin sahipsiz hayvanların bakımını üstlenmesi ve hayvanların doğal ortamlarında yaşamlarını sürdürmelerini sağlayacak çözümler üretmesi gerektiği vurgulandı.
- Kanunun iptal edilmesi
- Hayvan haklarının korunması
- Sorumluların cezalandırılması
Ankara'daki eylem, hayvan hakları konusunda farkındalık yaratılması ve kamuoyunun dikkatini çekilmesi açısından önemli bir adım oldu. Hayvan hakları savunucuları, mücadelelerine kararlılıkla devam edeceklerini ve hayvanların yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti.
Anayasa Mahkemesi'nin kararı sonrası Ankara'da başlayan bu eylem, Türkiye'deki hayvan hakları tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Kararın yankıları sürerken, hayvanseverler ve sivil toplum kuruluşları, yasal düzenlemelerin hayvanların yaşam hakkını koruyacak şekilde yeniden ele alınması için çağrılarını sürdürüyor. Bu durum, önümüzdeki günlerde hayvan hakları konusunda daha geniş kapsamlı tartışmaların yaşanacağının sinyallerini veriyor.