Selahattin Demirtaş, cezaevinde yazdığı yeni romanı Jamal ile edebiyat dünyasına yeni bir soluk getiriyor. Dipnot Yayınları tarafından yayımlanan bu eser, yazarın doğum günü olan 10 Nisan'da okurlarla buluştu. Demirtaş'ın bu anlamlı günde okurlarına armağan ettiği roman, insanlığa, sokağa ve görünmeyen hayata dair derin bir tanıklık sunuyor.

Jamal Romanı Ne Anlatıyor?

Jamal, bir çöp bidonunun yanında başlayan sıra dışı bir dostluğun hikayesini anlatıyor. Açlıkla, utançla ve hayatta kalma mücadelesiyle örülmüş bu karşılaşma, okuyucuyu derinden etkiliyor. Bir parça mısır ekmeğiyle başlayan bu dostluk, kısa sürede sözcüklerin ötesine geçen bir bağa dönüşüyor. Demirtaş, bu romanıyla insanlığın evrensel değerlerini yeniden hatırlatırken, yürek burkan ama umutla sarmalanmış bir anlatı sunuyor.

Kitaptan bir bölüm:

“Onunla bir çöp bidonunun başında tanıştım; çekingen, utangaçtı. Aç olduğu her halinden belliydi, yine de çöpü karıştırıp karıştırmamakta kararsızdı. … Kapkara gözlerinin feri sönmüş, omuzları çökmüş, dudakları çatlamıştı. Çöpten bulup çıkardığım ilk yiyeceği ona uzattım; tereddüt etti, gözleri doldu, boğazı düğümlendi. … Verdiğim mısır ekmeğinden ısırırken onu adeta incitmemeye çalışıyordu, belli ki ‘nan’ın kıymetini biliyordu, ‘nankör’ değildi yani. Birkaç parça daha yiyecek tutuşturdum eline; ilk defa gülümsedi, bembeyaz dişleri yüzünü aydınlattı. Birbirimizin dilini konuşamıyorduk, ancak iyiliğin evrensel diliyle anlaşmak zor değildi.”

Sokakların Sesi, Özgürlüğün Adresi

Demirtaş, romanında sokakları düşenlerin, sürülenlerin, yersiz yurtsuz bırakılanların son sığınağı olarak tanımlıyor. Sokak, insan olmanın, dayanışmanın, bir dilim ekmeği paylaşmanın mutluluğunun yaşandığı yerdir. Aynı zamanda yüzüstü bırakılmanın, tepetaklak yere çakılmanın acısının da yaşandığı bir arenadır. Yazar, sokağın sadece sesine kulak vermenin yeterli olmadığını, o sesin bizzat kendisi olmanın önemini vurguluyor. Çünkü sokak özgürlüktür, özgürlük sokaktadır.

Demirtaş'ın Edebiyat Yolculuğu

Selahattin Demirtaş, Seher, Devran, Leylan, Efsun, Arafta Düet, DAD ve Savunma gibi eserleriyle edebiyat dünyasında önemli bir yer edinmiştir. Bu kitaplar, yazarın politik kimliğinin yanı sıra güçlü anlatı dili ve toplumsal duyarlılığını da ortaya koymaktadır. Jamal, Demirtaş'ın bu üretken çizgisinin bir devamı niteliğindedir ve okuyuculara unutulmaz bir okuma deneyimi sunmaktadır.

Jamal, sadece bir roman değil, aynı zamanda bir umut ışığıdır. Sokakta yaşayanların, sesi duyulmayanların, unutulanların hikayesini anlatarak, okuyucuları derin düşüncelere sevk ediyor. Demirtaş'ın bu yeni eseri, edebiyatseverlerin kaçırmaması gereken bir yapıt.