18 Nisan 2025 Cuma

İran'dan ABD'ye Yeşil Işık! Yatırım Var, Rejim Değişikliğine Yok!

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, ülkesinin Amerikalı yatırımcılara kapılarını açabileceğini, ancak rejim değişikliği girişimlerine kesinlikle karşı olduklarını vurguladı. Bu açıklama, uzun süredir gergin olan İran-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşıyor. Peki, bu beklenmedik adımın ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar…

ABD Yatırımlarına Açık Kapı

Pezeşkiyan, ülke televizyonunda yaptığı konuşmada, İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in de Amerikalı yatırımcıların ülkeye gelmesine karşı olmadığını belirtti. "Lider, Amerikalı yatırımcıların ülkede bulunmasına karşı değil," diyen Pezeşkiyan, "Biz, onların hatalı politikalarına, komplo teorilerine ve rejim değişikliği girişimlerine karşıyız" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, İran'ın ekonomik zorluklarla mücadele ettiği bir dönemde, dış yatırımlara duyduğu ihtiyacı açıkça gösteriyor.

Rejim Değişikliği Kırmızı Çizgi

İran, 1979 İslam Devrimi'nden bu yana Washington'u, hükümetine müdahale etmeye ve istikrarsızlaştırmaya çalışan bir güç olarak görüyor. Bu nedenle, rejim değişikliği girişimleri İran için kabul edilemez bir durum. Pezeşkiyan'ın açıklamaları da bu hassasiyeti net bir şekilde ortaya koyuyor. İran, ABD ile ekonomik iş birliğine açık olsa da, iç işlerine karışılmasına kesinlikle izin vermeyecek.

Görüşmeler Devam Edecek mi?

İran ve ABD arasında uzun süredir devam eden gerginlik, nükleer anlaşma konusundaki anlaşmazlıklarla daha da derinleşmiş durumda. Ancak, iki ülke arasında dolaylı müzakerelerin devam etmesi, ilişkilerin tamamen kopmadığını gösteriyor. Pezeşkiyan'ın açıklamaları, bu müzakerelerin geleceği açısından da önemli bir işaret olarak değerlendirilebilir. İran, ABD ile diyalog yoluyla sorunları çözmeye açık olduğunu, ancak bunun için karşılıklı saygı ve güvenin tesis edilmesi gerektiğini vurguluyor.

İran'ın ABD yatırımlarına yeşil ışık yakması, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek önemli bir gelişme. Ancak, rejim değişikliği konusundaki hassasiyet, ilişkilerin geleceği açısından belirleyici olacak. İki ülke arasındaki diyalog ve müzakerelerin, bu hassas dengeyi koruyarak ilerlemesi gerekiyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerginliklerin daha da artması kaçınılmaz olabilir.

İlgili Haberler