Türkiye, 5G teknolojisine geçiş için geri sayıma başladı. 16 Ekim tarihinde yapılacak ihale ile operatörler, 5G hizmetleri için frekans tahsislerini alacaklar. İhalede belirlenen asgari bedel ise 2,1 milyar dolar olarak açıklandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, ihale öncesinde A Para'nın sorularını yanıtladı ve 5G'nin Türkiye için stratejik önemini vurguladı.

5G İhalesi: Telekomünikasyon Sektöründe Yeni Bir Dönem

Dr. Sayan, 16 Ekim'in telekomünikasyon alanında son 10 yılın en önemli günlerinden biri olduğunu belirterek, "5G ihalesinde bir yandan operatörlerimize havadaki otobanların tahsisini yapmış olacağız. Üç büyük operatörümüz, Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone, vatandaşlarımıza daha hızlı hizmeti 5G teknolojisiyle nasıl sunacaklarını, orada kendilerine ne kadarlık bir otobanda şerit ayrılacağını seçecekler" dedi. İhalede rekabetin yüksek olması beklenirken, operatörlerin performansı da yakından takip edilecek.

5G'nin sadece hız artışı anlamına gelmediğini vurgulayan Sayan, bu teknolojinin aynı zamanda yerlilik ve millilik açısından da büyük önem taşıdığını ifade etti. İhalede, %60'a varan yerli ürün ve %30'a kadar milli haberleşme ürünü kullanma zorunluluğu getirildi. Bu sayede, teknolojide dışa bağımlılık azaltılırken yerli üretim de teşvik edilecek.

5G ile Bağımsızlık ve Yerli Üretim Hamlesi

Sayan, "5G bizim bağımsızlığımızın da nişanesi olacak bir hizmet olacak. 4.5G'den önce yerlilik oranımız bütün telekomünikasyon sektöründe yüzde 1'in altındaydı. Biz, ürünlerin pazarı durumundaydık. 4.5G yetkilendirmesinde yüzde 30, 40, 45 oranda yerlilik istiyoruz dedik. Bugün itibariyle o istediğimiz yerliliğe kavuştuk. Ama baktık ki yerlilik bizim için yeterli değil. Bir de milli kavramını ortaya koyduk" şeklinde konuştu.

Bu kapsamda, patenti, üretimi, tasarımı ve dizaynı Türk mühendislerince yapılıp Türkiye'de üretilen ürünlerin 5G ihalesinde aranacağını belirten Sayan, operatörlerin bu yönde çalışmalar yaptığını ve 5G'ye mümkün olan en yüksek oranda yerlilik ve millilikle girileceğini sözlerine ekledi. Sayan, "Ve vatandaşlarımızı hem yüksek hızla, hem de az gecikme ile buluşturacağız" dedi.

5G Hayatımızı Nasıl Değiştirecek?

5G teknolojisi, düşük gecikmeli mobil iletişim ve yoğun makine tipi haberleşme özellikleri sayesinde birçok sektörde önemli değişikliklere yol açacak. Örneğin:

• Tam otonom sürüş
• Uzaktan ameliyat
• Akıllı tarım
• Akıllı fabrikalar

gibi alanlarda 5G'nin sunduğu imkanlardan faydalanılacak. 5G'yi deneyimlemek isteyenler için Türkiye Büyük Millet Meclisi, dört büyük takımın statları ve İstanbul Havalimanı gibi birçok alanda bu imkan sunuluyor. 1 Nisan itibariyle ise 5G teknolojisi Türkiye'nin dört bir yanında kullanılmaya başlanacak.

Türkiye'nin 5G'ye geçişi, sadece teknolojik bir gelişme değil, aynı zamanda stratejik bir bağımsızlık hamlesi olarak değerlendiriliyor. Yerli ve milli üretim odaklı bu yaklaşım, Türkiye'nin telekomünikasyon sektöründe daha güçlü bir konuma gelmesini sağlayacak. 16 Ekim'deki ihale ile bu önemli adımın ilk adımı atılmış olacak. Bu yarışta kazanan, Türkiye olacak.