Aybüke Pusat'ın "Teşkilat" dizisinden beklenmedik bir şekilde ayrılması, magazin gündemine bomba gibi düştü. Sosyal medyada yapılan boykot çağrıları sonrası yaşanan bu ayrılık, akıllarda birçok soru işareti bıraktı. TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı'nın TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu'nda yaptığı açıklamalar ise olaya farklı bir boyut kazandırdı. İşte detaylar...
Ayrılığın Perde Arkası: Boykot İddiaları
TBMM KİT Komisyonu'nda gerçekleşen TRT denetim toplantısında, Aybüke Pusat'ın diziden çıkarılması konusu masaya yatırıldı. 2 Nisan'da gerçekleşen tüketim boykotuna destek veren Pusat'ın bu tutumu, TRT tarafından nasıl değerlendirildiği merak konusuydu. TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"TRT 1’de veya tabii platformunda oyuncu tercihi o diziyi yapan yapımcı şirketindir. TRT, bu noktada sadece içerik standardını, prodüksiyon kalitesini korumak açısından yönlendirici rol oynayabilir, ötesine bir adım atmaz. Dolayısıyla TRT’de hiçbir oyuncunun siyasi görüşüne, sosyal çevresine, daha önceki yaşantısına, yaşam tarzına falan bakılmaz. Zaten bakılsaydı Aybüke baştan oynamazdı."
"TRT'nin Kapısından Hiç İçeri Girmemesi Gerekirdi"
Sobacı, açıklamalarının devamında daha çarpıcı ifadelere yer verdi. Pusat'ın boykot çağrısına destek vermesiyle ilgili olarak şunları kaydetti:
"İthamlara tersten, mefhum muhaliften cevap verirseniz Aybüke’nin, TRT’nin kapısından hiç içeriye girmemesi gerekirdi. Ancak kendisi, TRT’nin de dahil edildiği bir boykot çağrısına destek verirse işveren olarak o kişiyi, 'Beni izleme, TRT’yi izleme, boykot et' diyen kişiyi TRT’nin dışına koymak, TRT’nin en doğal hakkıdır. Nasıl istihdam en doğal hakkıysa dışarıya koymak da en doğal hakkıdır. Çünkü TRT’nin kurumsal itibarı, marka değeri her şeyin üstündedir. Bunu siyasi malzeme haline getirmenin de bir lüzumu yoktur."
TRT'nin Tutumu ve Sonuç
TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı'nın açıklamaları, Aybüke Pusat'ın diziden ayrılmasının ardındaki temel nedenin, oyuncunun boykot çağrılarına destek vermesi olduğunu açıkça ortaya koyuyor. TRT'nin kurumsal itibarını ve marka değerini koruma gerekçesiyle alınan bu karar, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Bu olay, sanatçıların ifade özgürlüğü ve kurumların politik tutumları arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gündeme getirdi.
