Bolu Belediye Meclisi'nde Nisan ayının ikinci toplantısında, su tarifelerinde devrim niteliğinde bir karar alındı. Artık Bolu'da, lüks konutlarda yaşayanlar daha yüksek su faturaları öderken, dar gelirli vatandaşlar ise %50 indirimli tarifeden yararlanacak.
Yeni Su Tarifesi Nasıl Uygulanacak?
CHP'li Meclis Üyesi Ali Sarıyıldız'ın sunduğu teklife göre, yeni su tarifesi 1 Mayıs 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak. Tarifeler, binaların inşaat sınıflarına göre belirlenecek:
- Lüks İnşaat (1. Grup): Mevcut ücret tarifesinin %50 fazlası
- 1. Sınıf İnşaat (2. Grup): Mevcut ücret tarifesinin %15 fazlası
- 2. Sınıf İnşaat (3. Grup): Mevcut ücret tarifesi
- 3. Sınıf ve Basit İnşaat (4. Grup): Mevcut ücret tarifesi üzerinden %50 indirim
Bu düzenleme ile Bolu Belediyesi, Anayasa'nın 73. maddesinde yer alan "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür" ilkesini su tarifelerine yansıtmış olacak. Başkan Tanju Özcan, sosyal medyada yaptığı çağrı sonrası bu konunun ne kadar önemli olduğunu fark ettiğini ve farklı ülkelerde benzer uygulamaların olduğunu belirtti. Örneğin, İskandinav ülkelerinde trafik cezaları bile gelire göre belirleniyor.
Tanju Özcan'dan Açıklamalar
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Anayasa'nın 73. maddesine vurgu yaparak, "Kamu giderlerini karşılamak için herkesten eşit almayacaksın, mali gücüne göre alacaksın" dedi. Ayrıca, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 97. maddesinin de bu doğrultuda düzenlendiğini ve Maliye Bakanlığı'nın Seri No: 31 tebliğinde de aynı ilkenin belirtildiğini ifade etti.
Özcan, bu uygulamanın aslında çok daha önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, sosyal medyadaki paylaşımından sonra diğer belediye başkanlarının da kendisini aradığını ve bu uygulamayı desteklediklerini söyledi. "Özetle şunu yapıyoruz: Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz. Ama toplamda yine aynı miktarı topluyoruz" şeklinde konuştu.
Kararın Sonuçları ve Etkileri
Bolu Belediyesi'nin bu kararı, Türkiye'de gelir eşitsizliğiyle mücadele ve sosyal adaletin sağlanması adına önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Dar gelirli vatandaşların su faturalarında önemli bir rahatlama sağlanırken, lüks konut sahiplerinin daha fazla ödeme yapması, kamu hizmetlerinin finansmanına daha adil bir katkı sağlamayı amaçlıyor. Bu uygulamanın diğer belediyelere de örnek olması ve yaygınlaşması bekleniyor. Bolu'da başlayan bu değişim, belki de Türkiye'deki belediyecilik anlayışında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
