Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Verilere göre, GSYH 2025 yılı birinci çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,0 arttı. Bu rakam, ekonomistlerin beklentilerinin biraz altında kaldı. Ekonomistler, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2,17 büyüyeceğini öngörmüştü.

Büyüme Beklentileri ve Sektörel Değişimler

2025 yılının tamamına ilişkin büyüme beklentilerinin ortalaması ise, yüzde 2,91 düzeyinde bulunuyor. Türkiye ekonomisi, 2024 yılının ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 5,4; dördüncü çeyreğinde yüzde 3 büyüme kaydetmişti.

GSYH'yi oluşturan faaliyetlere bakıldığında, bazı sektörlerde önemli artışlar görülürken, bazılarında düşüşler yaşandı. İşte öne çıkan sektörler:

• İnşaat sektörü: Toplam katma değeri %7,3 arttı.
• Bilgi ve iletişim faaliyetleri:%6,1 büyüme gösterdi.
• Diğer hizmet faaliyetleri:%4,7 oranında arttı.
• Tarım sektörü:%2,0 azaldı.
• Sanayi:%1,8'lik bir düşüş yaşadı.

Hane Halkı Tüketimi ve Yatırımlar

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2025 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak %2,0 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları %1,2, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %2,1 arttı.

Ekonomideki büyüme rakamları, özellikle inşaat sektöründeki canlılık ve hane halkı tüketimindeki artışla destekleniyor. Ancak tarım ve sanayi sektörlerindeki düşüşler, genel büyüme performansını sınırlayan faktörler olarak öne çıkıyor.

Türkiye ekonomisinin 2025'in ilk çeyreğindeki büyüme performansı, beklentilerin altında kalsa da, ekonomideki genel toparlanma eğiliminin devam ettiğini gösteriyor. Özellikle inşaat sektöründeki canlanma ve hane halkı tüketimindeki artış, büyümenin temel itici güçleri olarak dikkat çekiyor. Ancak tarım ve sanayi sektörlerindeki düşüşler, ekonomik büyümenin daha dengeli ve sürdürülebilir olması için bu alanlara yönelik politikaların önemini vurguluyor. Önümüzdeki dönemde, hükümetin ve ilgili kurumların bu sektörlere yönelik destekleri ve teşvikleri, Türkiye ekonomisinin genel büyüme performansını olumlu yönde etkileyebilir.