Enflasyon Maaşları Yuttu! Alım Gücü Alarm Veriyor (2026 Tahmini)
Finans

Enflasyon Maaşları Yuttu! Alım Gücü Alarm Veriyor (2026 Tahmini)


06 October 20255 dk okuma34 görüntülenmeSon güncelleme: 29 November 2025

Türkiye'de 2025 yılının ilk aylarında yaşanan yüksek enflasyon, çalışanların ve emeklilerin alım gücünü ciddi şekilde düşürdü. TÜİK ve ENAG gibi farklı kaynakların açıkladığı enflasyon oranları arasındaki uçurum, durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak ortak bir gerçek var: maaşlar enflasyon karşısında eriyor.

Enflasyon Rakamları Ne Diyor?

2025'in ilk aylarındaki enflasyon verileri şu şekilde:

  • TÜİK: %25,42
  • ENAG: %44,18
  • İTO: %31,20

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yıl sonu için %29-30 enflasyon beklentisi açıklamasına rağmen, mevcut veriler %32-33 seviyelerinin daha olası olduğunu gösteriyor. Bu durum, özellikle sabit gelirli vatandaşlar için ciddi bir endişe kaynağı.

Asgari Ücret ve Emekli Maaşları Ne Olacak?

Ocak 2025'te belirlenen 22.104 TL'lik asgari ücretin alım gücü, enflasyon nedeniyle önemli ölçüde azaldı. TÜİK verilerine göre 17.624 TL'ye, ENAG verilerine göre ise 15.331 TL'ye kadar geriledi. Temmuz ayında ara zam yapılmaması bu kaybı daha da derinleştirdi.

Emekliler için de durum farklı değil. 2025'in ilk 6 ayında SSK ve Bağ-Kur emeklileri %16,67, memur emeklileri ise %15,57 oranında enflasyon farkı aldılar. Ancak ENAG'a göre bu farklar çok daha yüksek: %28,48 ve %27,27. Yıl sonu enflasyonuna göre ikinci 6 ay için beklenen artışlar da yetersiz kalabilir.

Eğer yıl sonu enflasyonu %30'un üzerine çıkarsa, 2026 başında asgari ücretin 26.525 TL seviyesine çıkarılması gündeme gelebilir. Ancak bu artışın alım gücünü ne kadar koruyacağı büyük bir soru işareti.

Ekonomistlere göre, sadece enflasyon farkı ödemesiyle kayıpların telafi edilmesi mümkün değil. Seyyanen zamlar, refah payı artışları, vergi dilimi düzenlemeleri ve SGK primi muafiyetleri gibi ek tedbirler alınmazsa, 2026'da da ücretliler ve emekliler için alım gücü kaybı kaçınılmaz olacak.

Yüksek enflasyonun alım gücü üzerindeki olumsuz etkileri, sadece bireyleri değil, tüm ekonomiyi tehdit ediyor. Tüketimin azalması, üretimin düşmesi ve işsizliğin artması gibi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, hükümetin acil ve etkili önlemler alması büyük önem taşıyor.