Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kredi Garanti Fonu (KGF)'nu yeniden gündeme getirmesiyle, ekonomide bir canlanma umudu doğdu. Erdoğan, KGF için "Tulumbaya suyu dökmekte fayda var ki hareketlensin" ifadelerini kullandı. Ancak, açıklanan KGF kredilerinin dağılımı ve etkinliği konusunda soru işaretleri yükselmeye başladı. İddialara göre, bu krediler gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmak yerine, iktidara yakınlığıyla bilinen firmalara aktarılıyor.

KGF Kredileri Kimlere Gidiyor?

CHP Milletvekili Cevdet Akay, KGF kredilerinin bankalarla "hatırlı" müşterilerin işine yaradığını ve asıl ihtiyacı olan firmaların eli boş döndüğünü belirtiyor. Akay, "Bu yönde bize de sürekli aktarılan çok fazla şikayet var. Bu krediler ağırlıkla kamu bankaları aracılığıyla dağıtıldığı için siyasi yönlendirmelere de açık risk oluşturuyor" şeklinde konuştu. Bir bankacı da özellikle kamu bankaları üzerinden dağıtılan KGF'lerde siyasi baskıların çok etkili olduğunu savunarak, iktidara yakın firmaların bu güçlerini kullanarak KGF kredilerine daha kolay ulaştığını iddia ediyor.

KGF sistemi, teminat sorunu yaşayan ve küçük desteklerle ayakta kalabilecek firmalara kamu kaynakları üzerinden destek sağlamayı amaçlıyor. Ancak, sistemin işleyişinde yaşanan sorunlar ve siyasi müdahaleler, kredilerin amacından sapmasına neden oluyor. KGF destekli krediler yaklaşık yüzde 50 faizle, işletme amaçlıysa 5 yıl, yatırım amaçlıysa 10 yıl vadeyle veriliyor. Bu yüksek faiz oranları da, kredilerin gerçek ihtiyaç sahipleri için ne kadar erişilebilir olduğu sorusunu gündeme getiriyor.

Geçmişte KGF Kredileri İstismar Edildi mi?

Geçmişte KGF kefaletli kredi paketlerinin istismar edildiği yönünde çeşitli iddialar ortaya atılmıştı. CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Vakıfbank’ın KGF kefaletiyle verilen ancak geri ödenmeyen krediler nedeniyle Sayıştay raporlarında ortaya çıkan 64 milyon TL’lik zararı hatırlatarak, "İpotek ya da kefil almaları gerekirken bazı firmalara ültimatom geçilmiş, ülkenin parasını hiç etmişler. Eşe dosta kefilsiz, ipoteksiz milletin parasını peşkeş çekmişler" dedi.

• Kredilerin siyasi baskılarla dağıtılması
• Yüksek faiz oranları
• Geçmişte yaşanan istismar iddiaları

Bu faktörler, KGF kredilerinin amacına uygun bir şekilde dağıtılıp dağıtılmadığı konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor. Ekonomist Erol Taşdelen de KGF kredilerinin çok fazla istismar edildiğini söyleyerek, "Bu saatten sonra KGF sadece firmalara umut olur ama çözüm olmaz o eşik çoktan aşıldı ama adı konmadı ani duruş yaşanıyor" dedi.

Sonuç

KGF kredilerinin ekonomiye can suyu olması hedeflenirken, dağıtımında yaşanan sorunlar ve istismar iddiaları, bu umudu gölgeliyor. Kredilerin gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması ve siyasi müdahalelerden arındırılması, KGF sisteminin etkinliği ve güvenilirliği açısından büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Erdoğan'ın "tulumbaya su dökme" metaforu, sadece yandaş firmaların işine yarayan bir uygulamaya dönüşebilir.