16 Mayıs 2025 Cuma

Körüklü Çizme Ustası Yalnız Kaldı! UNESCO Mirası Yok Oluyor Mu?

UNESCO tarafından Yaşayan İnsan Hazinesi olarak kabul edilen körüklü çizme ustası Mustafa Karpuzcu, Kuşadası'nda 58 yıldır bu zanaatı yaşatmaya çalışıyor. Ancak, Karpuzcu'nun en büyük endişesi, mesleğini devredecek bir çırak bulamaması ve bu eşsiz kültürel mirasın kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalması.

Körüklü Çizmenin Tarihi ve Önemi

Ege Bölgesi'nde özellikle Efeler tarafından giyilen körüklü çizmeler, günümüzde folklor gösterilerinden tiyatroya, sinemadan kostümlere kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Geleneksel deve güreşlerinde de kıyafetlerin vazgeçilmez bir parçası olan bu çizmeler, ustaların elinde hayat buluyor. Ancak, bu zanaatı icra eden usta sayısı giderek azalmakta ve bu durum, kültürel mirasın geleceği hakkında endişe yaratmaktadır.

Kuşadası'nda yaşayan Mustafa Karpuzcu, teknolojiye meydan okuyarak 58 yıldır bu mesleği sürdürmektedir. UNESCO'nun "Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Listesi"nde yer alan Karpuzcu, Bayraklıdede Mahallesi'ndeki küçük atölyesinde, bir zamanlar zengin ağaların giydiği körüklü çizmeleri büyük bir ustalıkla üretmeye devam ediyor.

Mesleğe olan tutkusunu babası Mehmet Karpuzcu'nun yanında 6 yaşında başladığını belirten Mustafa Karpuzcu, "Bu sanatın sırlarını babamın yanı sıra Şükrü Bıçakçı ile Necip Şenok'tan öğrendim. Meslek, sabır ve ustalık istiyor. Çünkü körüklü çizme, tamamen el işçiliğiyle yapılıyor. Baklava körük, akordeon körük ve boğma körük olmak üzere 3 çeşidi bulunuyor. Deri, henüz ıslakken işleniyor. Kuşadası'nda körüklü çizmeleri eskiden zenginler giydiği için çok üretirdim. Bugünlerde ise sadece özel talep üzerine ayda 7-8 tane yapıyorum" şeklinde konuştu.

Çırak Bulmak Neden Bu Kadar Zor?

Körüklü çizme zanaatının unutulmaya yüz tuttuğunu ifade eden Mustafa Karpuzcu, mesleği öğretecek çırak bulmakta yaşadığı zorlukları dile getiriyor. Gençlerin artık el emeği ve göz nuru gerektiren bu tür mesleklere ilgi duymadığını belirten Karpuzcu, şu ifadeleri kullandı:

Deri kokusu içerisinde büyüdüm. Çocukken başladığım mesleğime 64 yaşımda hala çok aşığım. Ancak benden sonra Kuşadası'nda bu çizmeleri yapan kalmayacak. Çünkü zanaatımı kimse öğrenmek istemiyor. Böyle giderse bu meslek de yakın zamanda tarihe karışacak.

Mustafa Karpuzcu'nun bu endişeleri, el sanatlarımızın ve kültürel mirasımızın korunması adına daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kültürel Mirasın Geleceği Tehlikede Mi?

UNESCO tarafından koruma altına alınmış olmasına rağmen, körüklü çizme zanaatının geleceği belirsizliğini koruyor. Çırak yetişmemesi ve gençlerin ilgisizliği, bu değerli el sanatının kaybolma riskini artırıyor. Bu durum, sadece bir mesleğin değil, aynı zamanda bir kültürün ve tarihin de yok olması anlamına geliyor. Bu nedenle, bu tür zanaatların yaşatılması için daha fazla destek ve teşvik sağlanması büyük önem taşıyor.

  • El sanatlarına yönelik farkındalık kampanyaları düzenlenmeli.
  • Gençlerin bu mesleklere ilgisi artırılmalı.
  • Ustalara maddi destek sağlanmalı.
  • El sanatları ürünlerinin tanıtımı yapılmalı.

Eğer bu önlemler alınmazsa, körüklü çizme gibi birçok geleneksel el sanatımız yakın gelecekte sadece müzelerde sergilenen birer hatıra olarak kalabilir.

İlgili Haberler