İstanbul'da ve bazı popüler tatil bölgelerindeki lüks restoranlarda uygulanan bir yöntem, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Söz konusu restoranlar, müşteri kabulünde kişilerin sosyal medya hesaplarını ve özgeçmişlerini dikkate alarak rezervasyon yapıyor. Bu durum, kimi vatandaşlar tarafından desteklenirken, kimileri tarafından ise sert bir şekilde eleştiriliyor.
"Özgeçmişim Kimseyi İlgilendirmez!"
Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren vatandaşlar, farklı düşüncelere sahip. Bir vatandaş, "Ben paramı ödüyorum oraya yemek yemeye gidiyorum, benim özgeçmişim kimseyi ilgilendirmez," diyerek tepkisini dile getirirken, bir diğeri ise, "Bir insan yemek yemeye gitmek istediğinde çok fazla bilgi vermek istemeyebilir," şeklinde konuştu. Bu durum, lüks restoranların seçici müşteri politikası hakkında geniş bir tartışma başlattı.
Restoranların bu uygulaması, akıllara "Acaba iş görüşmesine mi gidiyoruz?" sorusunu getiriyor. Birçok kişi, bu türden bir uygulamanın kabul edilemez olduğunu savunurken, bazıları ise restoranların kendi müşteri portföylerini belirleme hakkına sahip olduğunu düşünüyor.
"Seçmece Müşteri" Uygulaması Yayılıyor
Edinilen bilgilere göre, "seçmece müşteri" uygulaması yaklaşık 6 ay önce başladı ve giderek yaygınlaşıyor. İstanbul'daki bazı lüks restoranlar, online rezervasyon sırasında tıpkı bir iş görüşmesindeymiş gibi kişilerden özgeçmişlerini ve sosyal medya hesaplarını talep ediyor. Belirlenen müşteri profiline uymayan kişilerin rezervasyon talepleri ise reddediliyor. Bu durum, özellikle sosyal medyada büyük bir tartışma konusu haline geldi.
Bir vatandaş, "Sürekli gidiyorum ama 12 bin TL hesap geliyor, onlar niye bunları istiyorlar? Bu hesapları ödeyebilecek kişiler gelsin, sosyal medyadan insanların ekonomik durumunu anlayarak öyle kabul ediyorlar," şeklinde konuştu. Bir başkası ise, "Yani yanlış, ne yani satın mı alacağım orayı ya da oraya işe mi gireceğim?" diyerek tepkisini gösterdi.
Bu uygulamanın yayılmasıyla birlikte, "İş görüşmesine değil yemeğe gidiyoruz!" diyenlerin sayısı arttı. Bunun üzerine, uygulamayı ilk başlatan restoran geri adım attı ve rezervasyon için profil şartının sona erdiğini duyurdu. Ancak, internet sitelerinden henüz bu şartı kaldırmadıkları belirtiliyor.
Bir diğer vatandaş ise, "Müşteri portföyünü yukarıda tutmaya çalışıyor, yapılabilir, kendilerince haklılar yani bir ego tatmini de oluyor," şeklinde değerlendirmede bulundu. Bu yorum, bazı restoranların bu uygulamayı bir prestij meselesi olarak gördüğünü ortaya koyuyor.
Bu durum, lüks restoranların müşteri seçiminde kullandığı kriterlerin ne kadar ileri gidebileceği sorusunu akıllara getiriyor. Sosyal medya ve özgeçmiş gibi kişisel bilgilerin, bir restoranda yemek yiyebilmek için bir engel teşkil etmesi, birçok kişi tarafından kabul edilemez bulunuyor. Ancak, bazıları ise restoranların kendi kurallarını koyma hakkına sahip olduğunu savunuyor. Bu tartışma, lüks restoranların müşteri ilişkileri ve sosyal medya kullanımının sınırları hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.