Ülker Bisküvi, finansal gücünü pekiştirecek önemli bir adım attı. Şirket, 2023 yılında aldığı 3 yıl vadeli 250 milyon ABD doları tutarındaki sendikasyon kredisinin refinansmanı amacıyla 5 yıl vadeli, vadede ana para ödemeli yeni bir sendikasyon kredisi anlaşmasına imza attı. Bu hamle, Ülker'in uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacak.

Ülker CEO'su Özgür Kölükfakı'dan Açıklamalar

Ülker CEO’su Özgür Kölükfakı, sağlanan sendikasyon kredisinin önemine dikkat çekerek, özel sektörde 2020 yılından bu yana alınan ilk 5 yıl vadeli, vadede ana para ödemeli sendikasyon refinansmanı olduğunu belirtti. Bu açıklama, Ülker'in finans piyasalarındaki güvenilirliğini ve itibarını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kölükfakı, "Bu kredi, şirketimizin büyüme hedeflerine ulaşmasında ve yatırımlarımızın finansmanında önemli bir rol oynayacak. Ülker olarak, Türkiye ekonomisine olan katkımızı sürdürmeye kararlıyız" dedi.

Sendikasyon Kredisinin Detayları ve Amaçları

Peki, bu 250 milyon dolarlık sendikasyon kredisi tam olarak ne anlama geliyor? Sendikasyon kredisi, birden fazla bankanın bir araya gelerek tek bir borçluya kredi vermesi anlamına gelir. Bu tür krediler genellikle büyük ölçekli projelerin finansmanı veya şirketlerin yeniden yapılandırılması gibi durumlarda tercih edilir. Ülker'in bu krediyi refinansman amacıyla kullanması, şirketin mevcut borçlarını daha uygun koşullarda yeniden yapılandırmayı hedeflediğini gösteriyor.

Bu kredinin Ülker'e sağlayacağı faydalar şunlar olabilir:

• Daha düşük faiz oranları: Yeni kredi, mevcut krediye göre daha avantajlı faiz oranları sunabilir.
• Daha uzun vade: 5 yıl vadeli olması, Ülker'e borcunu daha uzun bir süreye yayma imkanı tanır.
• Nakit akışının rahatlaması: Vadede ana para ödemeli olması, şirketin kısa vadeli nakit akışını rahatlatır.

Bu dev kredi hamlesi, Ülker'in sadece finansal gücünü değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisine olan inancını da gösteriyor. Şirketin bu kaynağı nasıl değerlendireceği ve gelecekteki yatırımları merakla bekleniyor.