43 Dakika Gecikme Velayeti Aldı! Annenin Feryadı Yürekleri Dağladı
Gündem

43 Dakika Gecikme Velayeti Aldı! Annenin Feryadı Yürekleri Dağladı


05 June 20255 dk okuma11 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Türkiye, boşanma davalarında sıkça karşılaşılan velayet anlaşmazlıklarına bir yenisi daha eklendi. Bu kez olay, bir annenin kızını babasına sadece 43 dakika geç teslim etmesiyle başladı ve mahkemenin verdiği şok edici kararla sonuçlandı. Nazlı Zeynep A. isimli anne, kızını boşanma aşamasındaki eşiyle görüşe 43 dakika geç götürdüğü için önce 3 günlük zorlama hapis cezasına çarptırıldı, ardından da velayeti kaybetti. Bu karar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve tartışmaları beraberinde getirdi.

Velayet Neden Değişti?

Mahkemenin bu kararı almasındaki temel gerekçe, annenin çocuğu babasıyla olan görüşme saatlerine riayet etmemesi olarak gösterildi. Ancak, 43 dakikalık bir gecikmenin velayetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep olup olmadığı tartışma konusu oldu. Anne Nazlı Zeynep A., karara tepki göstererek itiraz edeceğini belirtti. Dört yıllık süreçte çocuğun velayetinin dördüncü kez değişmesi, durumun karmaşıklığını ve çocuğun yaşadığı travmayı gözler önüne seriyor. Bu durum, çocuğun psikolojik sağlığı açısından da endişe verici bir tablo çiziyor.

Velayet davaları, genellikle çocukların yüksek menfaatleri gözetilerek karara bağlanır. Ancak, bu davada 43 dakikalık bir gecikmenin bu kadar ağır sonuçlar doğurması, kararın orantılılığı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Hukukçular, bu tür davalarda delillerin titizlikle incelenmesi ve çocuğun psikolojik durumunun dikkate alınması gerektiğini vurguluyor. Aşağıdaki hususlar velayet davalarında dikkat edilmesi gereken önemli noktalardır:

  • Çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçları
  • Ebeveynlerin çocuğa bakma kapasitesi
  • Çocuğun tercihi (yaşı uygunsa)
  • Ebeveynlerin çocuğun eğitimi ve gelişimi için sunduğu imkanlar

Annenin Feryadı ve Toplumsal Tepkiler

Kızını gözyaşları içinde teslim eden anne Nazlı Zeynep A.'nın feryatları, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Pek çok kişi, annenin yaşadığı acıyı paylaşarak mahkemenin kararını eleştirdi. Sosyal medya kullanıcıları, "43 dakika için bir annenin velayetinin alınması adalet mi?", "Çocuğun psikolojisi düşünülmüyor mu?" gibi yorumlarla tepkilerini dile getirdiler. Bu olay, velayet davalarında daha hassas ve çocuk odaklı kararlar alınması gerektiği yönündeki çağrıları da beraberinde getirdi.

Bu olay, aynı zamanda Türkiye'deki velayet davalarının işleyişi ve adalet sistemi üzerindeki tartışmaları da alevlendirdi. Birçok kişi, benzer davalarda yaşanan mağduriyetlere dikkat çekerek, sistemde reform yapılması gerektiğini savundu. Hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, velayet davalarında uzman psikologların ve pedagogların görüşlerinin alınmasının önemine vurgu yaparak, çocukların yüksek menfaatlerinin her zaman öncelikli olması gerektiğini belirtiyor.

Nazlı Zeynep A.'nın yaşadığı bu olay, boşanma davalarının ve velayet anlaşmazlıklarının ne kadar karmaşık ve travmatik olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Mahkemenin verdiği bu karar, sadece anne ve kızını değil, tüm toplumu derinden etkiledi. Umuyoruz ki, bu olaydan gerekli dersler çıkarılır ve gelecekte benzer mağduriyetlerin yaşanmaması için gerekli önlemler alınır.