Türkiye Barolar Birliği (TBB),CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın tutuklanmasına tepki göstermek amacıyla yürüyüş düzenleyecek. 19 Mart operasyonuyla tutuklanan Pehlivan'ın durumu, avukatlar arasında büyük bir endişe ve tepkiye yol açtı. Barolar Birliği, bu tutuklamanın savunma hakkına yönelik bir saldırı olduğunu savunuyor.

Yürüyüş Çağrısı: Savunmayı Savunmak İçin!

TBB'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, yürüyüşün amacı net bir şekilde ifade edildi: "Savunmayı savunmak için buluşuyoruz. Meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan’ın, yalnızca avukatlık faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklanması; yargının kurucu unsuru savunmayı işlevsiz hale getirme girişimidir." Bu ifadeler, tutuklamanın sadece bir avukata değil, tüm savunma sistemine yönelik bir tehdit olarak algılandığını gösteriyor.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"Halkın hak arama özgürlüğünün sesi olan avukatlar, örgütlü gücümüz Barolar ve Türkiye Barolar Birliği olarak 'Savunmaya Özgürlük' talebimizi dile getirmek için Çağlayan Adliyesi’nde buluşuyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz."

Yürüyüş, 23 Haziran 2025 Pazartesi günü saat 13.00'te Çağlayan Adliyesi'nden İstanbul Barosu'na kadar gerçekleştirilecek. Bu eylem, avukatların dayanışmasını ve savunma hakkına sahip çıkma kararlılığını göstermeyi amaçlıyor.

Avukatlar Neden Yürüyor?

Avukatların bu yürüyüşü düzenlemesinin temel nedenleri şunlardır:

• Savunma Hakkının İhlali: Avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanması, savunma hakkının açık bir ihlali olarak görülüyor.
• Yargıya Müdahale Endişesi: Bu tür tutuklamalar, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına yönelik endişeleri artırıyor.
• Hukukun Üstünlüğüne Vurgu: Avukatlar, hukukun üstünlüğünü ve adil yargılanma hakkını savunmak için bir araya geliyor.
• Dayanışma ve Destek: Meslektaşlarına destek olmak ve yalnız olmadıklarını göstermek amacıyla bu eyleme katılıyorlar.

Hukukun Geleceği İçin Kritik Bir Adım

Avukat Mehmet Pehlivan'ın tutuklanması ve Türkiye Barolar Birliği'nin bu duruma gösterdiği tepki, hukuk camiasında derin bir yankı uyandırdı. Yürüyüş, savunma hakkının korunması ve yargının bağımsızlığı için atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu eylemin, benzer durumların yaşanmaması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması adına bir farkındalık yaratması umuluyor. Unutulmamalıdır ki, adil bir yargılama süreci, toplumun her kesimi için hayati öneme sahiptir ve avukatlar bu sürecin vazgeçilmez bir parçasıdır.