Büyükçekmece'de yaşanan olay, çevre duyarlılığı olan herkesi derinden üzecek gibi duruyor. İddialara göre, Büyükçekmece Belediyesi "Yol açacağız" bahanesiyle göl havzasında bulunan üç mahalleyi hafriyatla doldurarak büyük bir çevre katliamına imza attı. Yaklaşık 500 bin kamyon hafriyatın döküldüğü alanda 5 milyarlık vurgun yapıldığı öne sürülüyor. Bu durum, bölge sakinleri ve çevre örgütleri tarafından büyük tepkiyle karşılandı.

Göl Havzasında Büyük Tahribat

Büyükçekmece göl havzası, İstanbul için önemli bir su kaynağı ve doğal yaşam alanı olma özelliği taşıyor. Ancak son dönemde bölgede yapılan usulsüz hafriyat dökümleri, gölün ekolojik dengesini ciddi şekilde tehdit ediyor. Uzmanlar, hafriyatın göl suyunu kirlettiğini, sucul yaşamı olumsuz etkilediğini ve bölgedeki biyoçeşitliliği azalttığını belirtiyor. Ayrıca, hafriyat dökülen alanlarda toprak kayması ve erozyon riskinin de arttığına dikkat çekiliyor.

Başkan Akgün'den Şaşırtan Savunma

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, çevre katliamıyla ilgili başlatılan soruşturmaya verdiği yanıtla adeta şaşkınlık yarattı. Akgün'ün açıklamaları, olayın vahametini görmezden geldiği ve çevreye verilen zararı umursamadığı şeklinde yorumlandı. Bu durum, kamuoyunda büyük tepkilere yol açtı ve Akgün'ün istifası yönünde çağrılar yapılmasına neden oldu. İşte o çok konuşulan savunma:

• "Biz yol yapıyoruz, ne var bunda?"
• "Hafriyat dediğiniz şey toprak, topraktan zarar gelir mi?"
• "Bu iddialar tamamen asılsızdır."

Olayın Ardından Gelen Tepkiler

Büyükçekmece'deki göl katliamı iddiaları, siyaset dünyasında ve sivil toplum kuruluşlarında geniş yankı uyandırdı. Birçok siyasetçi ve çevreci, olayın sorumlularının bir an önce yargı önüne çıkarılmasını ve gerekli cezaların verilmesini talep etti. Ayrıca, bölgedeki çevre tahribatının giderilmesi ve gölün eski haline getirilmesi için acil önlemler alınması gerektiği vurgulandı. Bu tür çevre suçlarının cezasız kalmaması, benzer olayların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor.

Büyükçekmece'de yaşanan bu çevre felaketi, doğal kaynakların korunmasının ve çevre bilincinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkililerin bu konuda daha duyarlı davranması, çevre suçlarına karşı daha caydırıcı önlemler alması ve kamuoyunu bilgilendirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, bu tür olaylar gelecekte de yaşanmaya devam edecek ve doğal güzelliklerimiz geri dönülemez şekilde zarar görecektir.