İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Büyükçekmece Belediyesi'nde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, 1 Ocak 2015 ile 7 Mayıs 2025 tarihleri arasında verilen tüm inşaat ruhsatlarına ilişkin belgeler talep edildi. Bu beklenmedik gelişme, İstanbul'un gözde ilçelerinden biri olan Büyükçekmece'de büyük yankı uyandırdı.

Soruşturmanın Kapsamı Genişletildi

Başsavcılık tarafından başlatılan soruşturma, sadece ruhsat verilen projelerle sınırlı kalmayacak. Projeleri yürüten firma ve kişilerin kimlikleri, hangi projelerin iskan aldığı ve yapılan inşaatların niteliği gibi detaylar da inceleme altına alındı. Büyükçekmece Belediyesi'nden istenen belgelerin emniyete teslim edilmesi talep edildi. Bu durum, soruşturmanın derinliğine işaret ediyor.

Soruşturma kapsamında istenen bilgiler şunlardır:

• 1 Ocak 2015 - 7 Mayıs 2025 tarihleri arasındaki tüm inşaat ruhsatları
• Projeleri yapan firma ve kişilerin bilgileri
• Hangi projelerin iskan aldığı
• Yapılan inşaatların niteliği

Yolsuzluk İddiaları Neler?

Soruşturmanın tam olarak hangi yolsuzluk iddialarını kapsadığı henüz netlik kazanmış değil. Ancak, inşaat sektöründe ruhsat süreçlerinde yaşanan usulsüzlükler, imar değişiklikleri ve ihale süreçlerindeki şeffaflık eksikliği gibi konuların soruşturmanın odağında olabileceği düşünülüyor. Bu tür iddialar, kamuoyunda büyük bir merak uyandırırken, belediye yetkilileri konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı.

Türkiye'de belediyeler, imar planlaması, ruhsat verme, altyapı hizmetleri ve çevre düzenlemesi gibi birçok önemli görevi yerine getirirler. Bu görevlerin yerine getirilmesinde şeffaflık, hesap verebilirlik ve hukuka uygunluk büyük önem taşır. Yolsuzluk iddiaları, belediyelerin bu temel prensiplerine gölge düşürebilir ve kamuoyunun güvenini sarsabilir.

Büyükçekmece Belediyesi'ne yönelik başlatılan bu yolsuzluk soruşturması, ilçede ve İstanbul genelinde büyük bir merak ve endişe yaratmış durumda. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında hangi sonuçların ortaya çıkacağı ve iddiaların ne kadarının doğru olduğu merakla bekleniyor. Bu süreç, Türk siyasetinde ve yerel yönetimlerde şeffaflık ve hesap verebilirliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.