Cengiz Holding'e ait Eti Bakır'ın Sinop Boyabat'ta kurmayı planladığı bakır madeni projesi, Çevre Bakanlığı'nın hızlı onayıyla gündeme oturdu. ÇED süreci aynı gün başlatılırken, halkın katılımı toplantısı için 12 Haziran tarihi belirlendi. Bu hızlı süreç, bölgede yaşayan vatandaşlar arasında endişe ve merak uyandırdı. Peki, bu devasa proje Sinop ve çevresini nasıl etkileyecek?

Devasa Maden, Büyük Değişim

Mehmet Cengiz'in şirketi tarafından işletilecek olan bakır ocağı, yaklaşık 1263 futbol sahası büyüklüğündeki bir alanı kapsayacak. Yıllık 13 milyon tonluk kazı çalışması yapılması planlanan alanda, dinamitler kullanılarak maden çıkarılacak. Bu durum, bölgedeki doğal yaşamı, su kaynaklarını ve tarım alanlarını tehdit edebilir. Vatandaşlar, maden faaliyetlerinin çevreye vereceği zararlar konusunda endişelerini dile getiriyor.

ÇED Süreci ve Halkın Katılımı

Çevre Bakanlığı tarafından başlatılan ÇED süreci, projenin çevresel etkilerinin değerlendirilmesini amaçlıyor. Ancak, sürecin bu kadar hızlı ilerlemesi, yeterli inceleme yapılıp yapılmadığı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Halkın katılımı toplantısı, 12 Haziran'da gerçekleştirilecek ve vatandaşlar projeyle ilgili görüşlerini yetkililere iletebilecekler. Bu toplantı, projenin geleceği açısından büyük önem taşıyor.

Maden Faaliyetlerinin Olası Etkileri

• Su kaynaklarının kirlenmesi: Maden faaliyetleri sırasında kullanılan kimyasallar, yer altı ve yer üstü sularına karışarak kirliliğe yol açabilir.
• Toprak yapısının bozulması: Kazı çalışmaları, toprağın verimliliğini azaltarak tarım alanlarına zarar verebilir.
• Hava kirliliği: Dinamit patlamaları ve toz emisyonları, hava kalitesini düşürerek insan sağlığını olumsuz etkileyebilir.
• Doğal yaşamın tahrip olması: Maden sahasındaki bitki örtüsü ve hayvan habitatları zarar görebilir.

Sinop Boyabat'ta kurulması planlanan bu devasa bakır madeni projesi, bölge için önemli bir dönüm noktası olabilir. ÇED sürecinin şeffaf ve titiz bir şekilde yürütülmesi, halkın katılımının sağlanması ve çevresel etkilerin en aza indirilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, kısa vadeli ekonomik kazançlar uğruna uzun vadeli çevresel ve sosyal sorunlarla karşı karşıya kalınabilir.