Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Pınar Uzun Okakın, partinin Bilgi İşlem Sorumlusu Orhan Gazi Erdoğan'ın tutuklanması ve veri güvenliği tartışmaları üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Okakın, bu durumun temelinde iktidarın kendi döneminde yaşanan büyük veri skandallarının üzerini örtme çabası olduğunu savundu. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Okakın, veri güvenliğinin ulusal egemenlik, devlet-vatandaş ilişkisi ve demokratik süreçler açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, bu konunun siyasi bir hedef haline getirilmemesi gerektiğini belirtti.

AKP Döneminde Yaşanan Veri İhlalleri

Okakın, AKP iktidarı döneminde meydana gelen veri ihlallerine dikkat çekerek, "MERNİS'ten 49 milyon 611 bin yurttaşın kimlik bilgilerinin sızdırıldığını, e-Devlet, e-Nabız, SGK ve tapu sistemlerine yönelik izinsiz erişimler, seçmen verilerinin bankacılık verileriyle eşleştirilmesi gibi birçok olayın üzerinin örtüldüğünü" iddia etti. Bu tür olayların sorumlularının hesap vermediğini ve kamu kurumlarının yeterince denetlenmediğini savundu.

• MERNİS'ten 49 milyon 611 bin yurttaşın kimlik bilgilerinin sızdırılması
• e-Devlet, e-Nabız, SGK ve tapu sistemlerine yönelik izinsiz erişimler
• Seçmen verilerinin bankacılık verileriyle eşleştirilmesi

Orhan Gazi Erdoğan'ın Tutuklanma Süreci

CHP'li Okakın, Orhan Gazi Erdoğan'ın tutuklanma sürecine ilişkin olarak, "Hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın günlerce keyfi uygulamalara maruz bırakıldığını, ailesinin de bu süreçte korkutulduğunu" öne sürdü. Okakın, "Orhan Gazi Erdoğan, veri güvenliği meselesini siyasi partiler üstü bir mesele olarak ele alır. Bugün karşılaştığımız tablo, hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan son derece büyük bir tezatı ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.

Sandık Verisi İddiaları ve YSK Açıklamaları

Kamuoyunda tartışılan "sandık verisi" iddialarının teknik olarak mümkün olmadığını savunan Okakın, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından 2023 yılı Eylül ayında böyle bir veri setinin oluşturulamayacağını, YSK’nın seçim takvimi başlamadan bu tür verileri üretmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtti. Okakın, YSK'nın açık veri portalında kişisel veri içermeyen istatistiki bilgilerin ulaşılabilir olduğunu, bu tür açık verilerin bilimsel çalışma amacıyla kullanılmasının suç haline getirilemeyeceğini dile getirdi. Bu bağlamda, veri güvenliği konusunun siyasi manipülasyonlara alet edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Okakın, "Asılsız iddialarla Cumhuriyet Halk Partisi'nin kadrolarına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve yargı talimatıyla Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun etrafını çevreleyen ağlar oluşturulacağına dair uydurma suçlamalar üretmeye çalışıyorlar; önce kendilerine bakmaları gerekir." şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, Türkiye'deki siyasi arenada veri güvenliği konusunun ne kadar hassas ve tartışmalı bir zeminde ele alındığını bir kez daha gözler önüne seriyor.