Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), CHP'ye ait bir otobüsün şoförü hakkında şok edici bir suç duyurusunda bulundu. İddiaya göre, otobüs şoförü G.G., 23 Nisan'da "yasak bölgeye" girdiği ve polisin dur ihtarına uymayarak aracı bir silah gibi kullandı. Olay, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın da tepkisini çekti ve "kamu düzenine tehdit" olarak nitelendirildi.
Olay Nasıl Gelişti?
Emniyet'ten yapılan açıklamaya göre, olay 23 Nisan'da meydana geldi. CHP otobüsünün şoförü G.G., yasaklı bir bölgeye girdi ve polis ekiplerinin "dur" ihtarına uymadı. İddiaya göre, şoför aracı yavaşlatmak yerine doğrudan polis memurunun üzerine sürdü. Polis memuru son anda kaçarak ezilmekten kurtuldu. EGM, bu olayın ardından şoför hakkında "kasten öldürme", "kasten yaralama" ve "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçlarından dava açılması için suç duyurusunda bulundu.
Ali Yerlikaya'dan Sert Tepki
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da olayla ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Yerlikaya, yaşananları "kamu düzenine tehdit" olarak nitelendirerek, "Bu pervasız ve acımasız saldırı, hukuk karşısında hak ettiği yanıtı alacaktır" dedi. Ayrıca, olayın güvenlik kamerası görüntülerini de paylaşan Yerlikaya, polislerin milletin huzur ve güvenliği için görev başında olduğunu ve onlara yönelik her türlü saldırının karşısında olduklarını vurguladı.
Yerlikaya'nın açıklaması şu şekilde oldu:
"Görevini yapan kadın polisimize araçla saldırmak, sadece bir polise değil; devletimize, huzur ve güvenliğimize ve kamu düzenine yapılmış bir tehdittir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu pervasız ve acımasız saldırı, hukuk karşısında hak ettiği yanıtı alacaktır. Gece gündüz demeden, milletimizin huzur ve güvenliği için görev başında olan polislerimize yönelik, fiziksel ya da sözlü her türlü saldırının karşısındayız ve olmaya da devam edeceğiz. Polisimiz, milletimizin hizmetindedir; onun emrindedir ve her zaman yanındadır."
Soruşturma Ne Aşamada?
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün suç duyurusunun ardından olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Şoför G.G.'nin ifadesi alınırken, güvenlik kamerası görüntüleri de detaylı bir şekilde inceleniyor. Olayın tüm detayları aydınlatılmaya çalışılırken, kamuoyu soruşturmanın sonucunu merakla bekliyor.
Bu olay, Türkiye'de polis-vatandaş ilişkileri ve siyasi gerilimler açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. Soruşturmanın sonucu, benzer olayların yaşanmaması adına önemli dersler çıkarılmasına yardımcı olacaktır. Hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde adil bir yargılama yapılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılması büyük önem taşıyor.