DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Adalet Bakanlığı'nın AİHM'in Selahattin Demirtaş kararına itirazını sert sözlerle eleştirdi. Hatimoğulları ve Bakırhan, itirazın hukuksuzlukta ısrar anlamına geldiğini ve toplumsal barışa zarar verdiğini savundu. Peki, bu itirazın perde arkasında neler yatıyor? İşte detaylar!

AİHM Kararına İtiraz: DEM'den Hukuksuzluk Vurgusu

Tuncer Bakırhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada AİHM'in "derhal tahliye edilmeli" dediği Demirtaş için Adalet Bakanlığı'nın hukuksuzluğu sürdürmekte ısrar ettiğini belirtti. Bakırhan, "Uluslararası hukuk kararlarını tanımamakta ısrar etmek, hukuksuzluğu itiraf etmekten başka bir anlam taşımıyor," dedi. Ayrıca, parti olarak adalet mücadelelerinin süreceğini ve bu haksız durumun peşini bırakmayacaklarını vurguladı. Bakırhan'ın açıklamaları şöyle devam etti:

Bakırhan, Türkiye'nin barışa, adalete ve vicdana ihtiyacı olduğunu belirterek, Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve Kobani davasında yargılananların özgürlüğüne kavuşması için mücadele edeceklerini söyledi.

Hatimoğulları: "Toplumsal Barışa Zarar Veriyor"

Tülay Hatimoğulları da AİHM kararına itirazın hukuksuzlukta ısrar etmek anlamına geldiğini ve toplumsal barışa zarar verdiğini savundu. Hatimoğulları, 9 yıldır Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer arkadaşlarının kumpas davalarla rehin tutulduğunu ifade etti. Barışa katkı vermesi gerekenlerin demir parmaklıklar ardında tutulmasının adaletsizlik olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, kardeşliğe olan inancın artmasının tek yolunun yoldaşlarının özgürlüğü olduğunu söyledi.

Türkiye'nin AİHM'e İtirazının Ardındaki Nedenler

Türkiye'nin AİHM'in Selahattin Demirtaş kararına itiraz etmesinin ardında yatan nedenler merak konusu. Hükümet kanadından henüz resmi bir açıklama yapılmazken, hukuk uzmanları itirazın, kararın Türkiye'deki yargı süreçlerine etkisini engellemeye yönelik bir hamle olabileceğini belirtiyor. Ancak, DEM Parti'nin sert tepkisi, bu itirazın siyasi arenada yeni tartışmaları beraberinde getireceğinin sinyallerini veriyor.

Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğu, Türkiye'de uzun süredir tartışma konusu olan bir mesele. AİHM'in kararına rağmen Türkiye'nin itiraz etmesi, hem iç politikada hem de uluslararası arenada yankı uyandırmaya devam ediyor. DEM Parti'nin kararlı duruşu ve adalet çağrıları, bu sürecin daha da uzayacağının bir göstergesi. Türkiye'nin bu itirazı, hukuk devleti ilkesi ve toplumsal barış açısından nasıl bir etki yaratacak, zamanla göreceğiz.