6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ilimizi derinden etkileyen deprem felaketinin ardından, gerek yurt içinden gerekse yurt dışından birçok kurum, kuruluş ve birey, depremzedelere yardım eli uzatmak için seferber oldu. Bu süreçte, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) de yardım kampanyaları düzenleyerek önemli miktarda bağış topladı. Ancak son günlerde, toplanan bu bağışların akıbetiyle ilgili ortaya atılan iddialar, kamuoyunda büyük bir tartışma yaratmış durumda.

AABF Deprem Bağışları Nereye Kayboldu?

İsmail Pehlivan'ın kaleme aldığı ve Halk TV'de yayınlanan yazıda, AABF'nin topladığı deprem bağışlarının şeffaf bir şekilde yönetilmediği ve paraların nereye harcandığı konusunda ciddi soru işaretleri olduğu belirtiliyor. Pehlivan, yazısında, AABF yetkililerinin bu konuda kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapması gerektiğini vurguluyor.

Deprem felaketinin yaralarını sarmak için büyük bir dayanışma örneği gösteren toplumumuzun, bu tür şaibe iddialarıyla sarsılması üzüntü verici. Özellikle, depremzedelere yardım amacıyla toplanan bağışların amacına uygun kullanılmaması, vicdanları derinden yaralayan bir durumdur.

Şeffaflık Çağrısı ve Beklentiler

AABF'nin, toplanan deprem bağışlarıyla ilgili tüm detayları kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşması ve iddialara açıklık getirmesi bekleniyor. Bağış yapan vatandaşlar, paralarının depremzedelerin ihtiyaçları için kullanıldığından emin olmak istiyor. Bu nedenle, AABF yetkililerinin en kısa sürede kapsamlı bir açıklama yapması ve kamuoyunun endişelerini gidermesi gerekiyor.

• Bağışların toplanma süreci
• Toplanan toplam bağış miktarı
• Bağışların nerelere harcandığı
• Harcamaların belgelendirilmesi

gibi konularda detaylı bilgi verilmesi, şeffaflığın sağlanması açısından büyük önem taşıyor.

Deprem felaketinin ardından gösterilen dayanışma ruhunun zedelenmemesi ve güven duygusunun korunması için, bu tür iddiaların titizlikle araştırılması ve sorumluların hesap vermesi gerekmektedir. Aksi takdirde, gelecekte yapılacak yardım kampanyalarına olan güven azalabilir ve depremzedelerin mağduriyeti daha da artabilir.

Unutulmamalıdır ki, deprem gibi büyük felaketlerin üstesinden gelmek için birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, şeffaflığı ve dürüstlüğü elden bırakmamak gerekiyor. Bu nedenle, AABF'nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve kamuoyunu aydınlatması, hem depremzedelere hem de topluma karşı bir borcudur.

AABF'nin bu iddialara nasıl bir yanıt vereceği ve bağışlarla ilgili şeffaflığı sağlayıp sağlayamayacağı merakla bekleniyor. Umuyoruz ki, bu süreç, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin önemini bir kez daha hatırlamamıza ve gelecekte benzer durumların yaşanmasının önüne geçmemize yardımcı olur.