CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Marmara Denizi'nde meydana gelen depremin ardından yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) krizin yönetilmesi ve müdahale süreçlerinde merkezi bir rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Bağcıoğlu ayrıca, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na, özellikle İstanbul'da yaşanabilecek olası kriz durumlarında kesintisiz iletişimin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulundu.

TSK'nın Deprem Krizindeki Rolü Ne Olmalı?

Bağcıoğlu'nun açıklamaları, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleştiği bu günlerde, kurumlar arası iş birliğinin ve koordinasyonun ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. TSK'nın lojistik gücü, insan kaynağı ve disiplinli yapısı, afet durumlarında hızlı ve etkili müdahale için önemli bir potansiyel taşıyor. Ancak, bu potansiyelin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için, TSK'nın kriz yönetimi planlarında ve tatbikatlarında daha aktif bir rol alması gerektiği savunuluyor.

Bağcıoğlu, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: "TSK'nın, deprem gibi büyük felaketlerde krizin yönetilmesi ve müdahalede merkezi bir rol üstlenmesi hayati önem taşımaktadır. Ordumuzun sahip olduğu imkan ve kabiliyetler, arama-kurtarma çalışmalarından lojistik desteğe kadar pek çok alanda büyük fayda sağlayacaktır."

İstanbul İçin Kesintisiz İletişim Uyarısı

Bağcıoğlu'nun dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise, İstanbul'da yaşanabilecek olası bir depremde iletişimin kesintisiz sağlanması. İstanbul'un nüfus yoğunluğu ve coğrafi yapısı, bir deprem durumunda iletişimin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın, bu konuda gerekli altyapı yatırımlarını yapması ve alternatif iletişim kanallarını devreye sokması gerektiği vurgulanıyor.

Bu bağlamda Bağcıoğlu, "Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, özellikle İstanbul'da yaşanabilecek kriz durumlarında kesintisiz iletişim sağlayacak tedbirleri almalıdır. Aksi takdirde, koordinasyon eksikliği ve bilgi akışındaki aksamalar, can kayıplarının artmasına neden olabilir" uyarısında bulundu.

Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, sürekli olarak deprem riskiyle karşı karşıya. Bu nedenle, deprem öncesinde alınacak önlemler, deprem anında yapılacak doğru müdahaleler ve deprem sonrasında yürütülecek etkin iyileştirme çalışmaları büyük önem taşıyor. Bu kapsamda:

• Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi,
• Afet bilincinin artırılması,
• Kriz yönetimi planlarının güncellenmesi,
• Kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesi,
• Alternatif iletişim altyapılarının oluşturulması,

gibi adımların atılması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, binalar öldürür. Bu nedenle, yapısal önlemlerin yanı sıra, bireysel ve toplumsal farkındalığın artırılması da hayati önem taşıyor.

CHP'li Bağcıoğlu'nun açıklamaları, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleştiği bu kritik dönemde, TSK'nın rolünün ve iletişimin önemine dikkat çekerek önemli bir tartışma başlatmıştır. Umuyoruz ki, bu tartışmalar, daha iyi bir kriz yönetimi ve daha güvenli bir gelecek için somut adımların atılmasına vesile olur.