
Filistinliler Evlerine Dönüyor! Ateşkes Sonrası Umutlu Bekleyiş
Gazze Şeridi'nde yürürlüğe giren ateşkes, bölge halkı için bir umut ışığı oldu. Yıllardır süren çatışmalar ve İsrail'in saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinliler, ateşkesin ardından evlerine dönmeye başladı. Bu dönüş, sadece bir yer değiştirme değil, aynı zamanda barışa ve normal bir yaşama duyulan özlemin somut bir ifadesi.
Yıkımın Ortasında Umut Yolculuğu
Yıkılan ve hasar gören evler, yıllardır süren çatışmaların acı izlerini taşıyor. Ancak, Filistin halkı, tüm zorluklara rağmen umudunu kaybetmiyor. Gazze'nin orta ve güney bölgelerinden kuzeyine doğru uzanan Reşid Caddesi, bu umut yolculuğunun en önemli güzergahı haline geldi. Kimi Filistinliler araçlarla, kimileri ise at arabalarıyla yola koyulurken, on binlerce insan yanlarına alabildikleri eşyalarla yaya olarak evlerine doğru yürüyor. Bu yolculuk, sadece fiziksel bir mesafe kat etmek değil, aynı zamanda geçmişin acılarını geride bırakıp geleceğe umutla bakma çabası.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Gazze'de yaşayan 2,1 milyon insanın yaklaşık %90'ı, son iki yılda yaşanan çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldı. Danimarka Mülteci Konseyi'nin yaptığı bir araştırmaya göre ise, Gazze'deki aileler savaş boyunca ortalama altı kez yer değiştirdi, bazıları ise tam 19 kez ev değiştirmek zorunda kaldı. Bu durum, Filistin halkının yaşadığı zorlukların ve belirsizliğin ne denli büyük olduğunu gözler önüne seriyor.
Uyarılara Rağmen Dönüş Devam Ediyor
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, İsrail ordusunun henüz tam olarak çekilmediği bölgelere dönüş konusunda vatandaşları uyardı. Basal, yaptığı açıklamada, "İsrail ordusunun resmi olarak çekildiğini duyurmadığı sürece vatandaşların söz konusu bölgelere dönmemeleri gerekiyor. Bu uyarıya uymamanız halinde hayatınızı tehlikeye atmış olursunuz" ifadelerini kullandı. Ancak, tüm uyarılara rağmen Filistinliler, evlerine dönme umuduyla riskleri göze alarak yollarına devam ediyor.
Ateşkesin ardından, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki bazı bölgelerden kısmi olarak çekildiği bildirildi. Ancak, bu çekilmenin topçu ateşi ve hava saldırıları eşliğinde yapılması, ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi. Gazze sınırında bulunan kaynaklar, bölgede İsrail'e ait savaş uçakları ve helikopterlerin çekilirken uçmaya devam ettiğini, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ise topçu atışları ve zaman zaman silah sesleri duyulduğunu aktardı.
Esir Takası ve İnsani Yardım Beklentisi
Ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak, Hamas'ın elinde bulunan esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'ye insani yardımın ulaştırılması bekleniyor. Hamas Siyasi Büro Üyesi Musa Ebu Merzuk, esir takasının büyük ihtimalle pazartesi günü başlayacağını duyurdu. İsrail'e göre Gazze'de 48 İsrailli rehine bulunuyor ve bunlardan 20'sinin hayatta olduğu tahmin ediliyor. Buna karşılık, 250'si müebbet hapis cezalı olmak üzere 2 bin Filistinli esirin serbest bırakılması bekleniyor.
Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Gazze'ye insani yardımın önündeki tüm engellerin kaldırılması ve yardımların serbestçe girişine ve dağıtımına izin verilmesi planlanıyor. Bu uygulama, Ocak 2025 tarihli kararda belirlenen günlük 600 TIR yardım standardına dayanacak. İnsani yardımın Gazze'ye ulaşması, bölge halkının acil ihtiyaçlarının karşılanması açısından hayati önem taşıyor.
Geleceğe Dair Belirsizlik ve Umut
Filistinlilerin evlerine dönüşü, Gazze'de yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak, bölgedeki siyasi belirsizlikler ve güvenlik sorunları, geleceğe dair endişeleri de beraberinde getiriyor. Ateşkesin kalıcı olup olmayacağı, esir takasının sorunsuz bir şekilde gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve insani yardımın düzenli olarak ulaştırılıp ulaştırılamayacağı gibi birçok soru işareti, Filistin halkının zihnini meşgul ediyor.
Tüm bu belirsizliklere rağmen, Filistinliler umutlarını koruyor. Yıllardır süren çatışmaların ve acıların ardından, barışa ve normal bir yaşama duyulan özlem, her zamankinden daha güçlü. Filistin halkı, evlerine dönerek yeni bir başlangıç yapmayı ve gelecek nesillere daha iyi bir yaşam bırakmayı umuyor. Bu umut, sadece Filistinliler için değil, tüm bölge için bir barış ve istikrar umudu anlamına geliyor.












