İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı. Bu durum, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, sivillerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun açıklamaları, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Gazze'de İşgal ve Tahliyeler Artıyor
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ve doğusunda ilerleyerek, Filistinlileri zorla tahliye etmeye başladı. Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Cibaliya bölgelerinde yaşayan siviller, evlerini terk etmek zorunda kalırken, Gazze kentindeki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerine doğru kara saldırıları genişletiliyor.
Güneyde ise Refah kentinin tamamı işgal edilmiş durumda. İsrail'in bu hamlesi, güney bölgelerini birbirinden izole etmeye ve iletişim yollarını kesmeye yönelik bir strateji olarak değerlendiriliyor. Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi'nin %65'inin artık "yasak bölge" veya tahliye emri verilen alan olarak sınıflandırıldığını duyurdu.
İnsani Durum Kötüleşiyor
İsrail ordusunun kara saldırıları, hava, helikopter ve topçu bombardımanlarıyla eş zamanlı olarak yürütülüyor. Bu durum, sivil halkın zorla tahliye edilmesine ve Gazze'deki insani krizin derinleşmesine neden oluyor. OCHA'nın açıklamalarına göre, Gazze Şeridi'nin üçte ikisi İsrail'in tahliye emirlerine tabi ya da yasak bölge ilan edilmiş durumda. Tüm geçişler kapalı ve insani yardım operasyonları sekteye uğramış durumda.
İsrail ordusu, saldırıların ilk günlerinden itibaren, kara birliklerinin girdiği bölgelerde yaşayan sivillere tahliye uyarısı yapıyor. Bu uyarılar, sivilleri evlerinden zorla çıkarmak için yoğun hava saldırılarıyla eş zamanlı yapılıyor. Son günlerde, Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Cibaliya'nın yanı sıra Refah kentinin tamamı ile Han Yunus'taki bazı bölgeler için de tahliye emirleri verildi.
- Beyt Lahiya
- Beyt Hanun
- Cibaliya
- Refah
- Han Yunus
Uluslararası Tepkiler ve Gelecek Belirsizliği
ABD'nin koşulsuz desteğiyle İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yürüttüğü saldırılarda büyük bir yıkıma neden oldu. Saldırılarda bugüne kadar 165 binden fazla Filistinli öldü veya yaralandı. Kurbanların çoğu çocuk ve kadınlardan oluşurken, 11 binden fazla kişi hala kayıp. İsrail'in her yeni kara saldırısı ve tahliye emri, Gazze'deki sivillerin durumunu daha da kötüleştiriyor. Binlerce kişi, yoğun bombardıman altında evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Ancak sığınabilecekleri güvenli hiçbir yer bulunmuyor.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve ablukayı genişletme politikası, uluslararası toplumda büyük tepkilere neden oluyor. Bölgedeki insani krizin derinleşmesi ve sivillerin yaşam koşullarının kötüleşmesi, acil çözüm bulunması gerektiğini gösteriyor. Ancak, İsrail'in saldırılarını sürdürmesi ve ateşkes çağrılarına kulak asmaması, geleceğe dair umutları azaltıyor. Gazze'deki durumun daha da kötüleşmesi ve insani felaketin yaşanmaması için uluslararası toplumun daha etkin adımlar atması gerekiyor.
