Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde (ABB) düzenlenen konserlerle ilgili soruşturma derinleşiyor. Hazırlanan iddianame, belediyenin geçen yıl düzenlediği 34 konserde yapılan ödemelerin şüpheli olduğunu ortaya koydu. İddiaya göre ödemeler, Evren Teknik Grup, Festiva Organizasyon ve Enfest Organizasyon isimli üç şirket arasında paylaştırıldı. Doğrudan temin yoluyla yapılan bu işlemlerle belediye bütçesinden toplam 54,5 milyon TL harcandı.

Fahiş Ödemeler ve Kamu Zararı İddiası

İddianameye giren Mülkiye Müfettişi, bilirkişi ve MASAK raporları, sahne, ışık, ses sistemleri, kurulum, tanıtım ve taşeron hizmetleri gibi kalemlerde yapılan ek ödemelerin de belediye bütçesinden karşılandığını gösteriyor. Sanatçılara ödenen tutarlar çıkarıldığında, sahne kurulum ve söküm gibi teknik işlerin maliyetinin 100 milyon TL'yi aşması dikkat çekiyor. Farklı firmalar arasında zincirleme para transferleriyle yürütülen bu işlemler sonucunda, rekabete kapalı şekilde gerçekleştirilen alımlar üzerinden 154 milyon 453 bin TL kamu zararı oluştuğu iddia ediliyor.

Raporlara göre, birçok konser ve teknik hizmet alımında iş kalemleri belirtilmeden, sadece "sanatçı konseri gerçekleştirilmesi hizmet alım işi" ibaresiyle fatura düzenlendi. Bu yöntemle belediye kaynaklarından milyonlarca lira sistem dışına çıkarıldığı öne sürülüyor.

Başkanlık Makamının Rolü Ne?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tanık beyanlarını değerlendirdiği bölümde, başkanlık makamının bilgi ve onay mekanizmasında yer aldığının anlaşıldığı belirtiliyor. İdari hiyerarşi ve siyasi sorumluluk bakımından değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanıyor. Bu durum, soruşturmanın seyrini değiştirebilecek önemli bir detay olarak öne çıkıyor.

Soruşturma kapsamında dikkat çeken bazı noktalar:

• 34 konserde toplam 54,5 milyon TL harcama yapıldı.
• Sahne kurulum ve söküm gibi teknik işlerin maliyeti 100 milyon TL'yi aştı.
• Rekabete kapalı alımlar üzerinden 154 milyon TL'yi aşkın kamu zararı oluştuğu iddia ediliyor.
• Faturalarda iş kalemleri belirtilmeden, genel ifadeler kullanıldı.
• Başkanlık makamının bilgi ve onay mekanizmasında yer aldığı belirtiliyor.

Bu iddialar, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ndeki konser organizasyonları hakkında ciddi soru işaretleri yaratıyor. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, olayın tüm boyutları ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.

Soruşturmanın sonucunda, eğer iddialar doğruysa, sorumluların yargılanması ve kamu zararının tazmin edilmesi bekleniyor. Bu olay, belediyelerin kaynaklarını kullanırken daha şeffaf ve hesap verebilir olmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ankara'daki bu konser soruşturması, yerel yönetimlerdeki denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini de vurguluyor.