Bianet'in derlediği Mayıs 2025 erkek şiddeti çetelesi, Türkiye'deki vahim tabloyu gözler önüne seriyor. Erkekler tarafından işlenen cinayetler, şiddet, taciz ve istismar vakaları, toplumun kanayan yarası olmaya devam ediyor. Bu raporda, Mayıs ayında yaşanan olayların gün gün dökümüyle birlikte, yargıya yansıyan davaların detaylarına da yer veriliyor. Türkiye'de kadına ve çocuğa yönelik şiddetin artarak devam ettiği bu dönemde, yetkililerin ve toplumun bu soruna karşı daha etkin önlemler alması büyük önem taşıyor.

Mayıs 2025 Erkek Şiddeti: Acı Bir Tablo

Mayıs 2025'te erkekler tarafından işlenen şiddet olayları, Bianet'in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği bilgilere göre şu şekilde sıralanıyor:

• En az 25 kadın ve bir çocuk öldürüldü.
• En az 68 kadına şiddet uygulandı.
• Aralarında oğlan çocukların da olduğu en az 50 çocuk istismar edildi.
• En az 16 kadın taciz edildi.

Bu veriler, Türkiye'de kadına ve çocuğa yönelik şiddetin ne kadar yaygın olduğunu açıkça gösteriyor. Şiddetin her türlüsüyle mücadele etmek, toplumun her kesiminin sorumluluğundadır.

Yargıya Yansıyan Davalar

Mayıs 2025'te yargıya yansıyan erkek şiddeti davaları da dikkat çekici detaylar içeriyor:

• Cinayet davaları: Toplam 27 yeni dava açıldı. Karar çıkan davalarda çoğunlukla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verildi. Ancak bazı davalarda haksız tahrik indirimi gibi tartışmalı kararlar da çıktı. Örneğin, Edirne'de bir sanığa haksız tahrik indirimiyle 24 yıl hapis cezası verildi.
• Çocuk cinayeti davaları: 5 aktif dava bulunuyor ve henüz hiçbirinde karar çıkmadı. Edirne'de bir sanık hakkında canavarca hisle çocuk öldürmekten müebbet hapis cezası istendi.
• Şiddet/yaralama davaları: Iğdır'da bir kadını bıçaklayan sanığa 25 yıl hapis cezası verildi. Adana'da bir kadını yakmaya çalışan sanık ise tutuksuz yargılanıyor ve 14 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya.
• Çocuğa yönelik suçlar: Şırnak'ta bir öğretmene 82 yıl 6 ay hapis cezası verildi. İstanbul'da Diyanet'e bağlı bir kursta 24 çocuk için ayrı ayrı ceza talep edildi.

Bu davalar, Türkiye'deki yargı sisteminin erkek şiddetiyle mücadelede ne kadar etkili olduğu sorusunu da beraberinde getiriyor. Cezaların caydırıcılığı ve yargılama süreçlerinin adil olması, şiddetin önlenmesinde kritik bir rol oynuyor.

Şiddet Döngüsü Kırılabilecek mi?

Mayıs 2025 erkek şiddeti raporu, Türkiye'de kadına ve çocuğa yönelik şiddetin alarm verici boyutlara ulaştığını bir kez daha gösteriyor. Cinayetler, yaralamalar, tacizler ve istismarlar, toplumun her kesimini derinden etkiliyor. Bu şiddet döngüsünü kırmak için, eğitimden yargıya, sivil toplumdan medyaya kadar tüm paydaşların işbirliği yapması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, şiddete sessiz kalmak, şiddeti onaylamak anlamına gelir. Bu nedenle, her bireyin şiddete karşı durması ve farkındalık yaratması büyük önem taşıyor.