Öğrenci Bütçesi Alarm Veriyor! Ekonomik Kriz Üniversitelileri Nasıl Vuruyor?
Gündem

Öğrenci Bütçesi Alarm Veriyor! Ekonomik Kriz Üniversitelileri Nasıl Vuruyor?


03 June 20255 dk okuma13 görüntülenmeSon güncelleme: 05 June 2025

Türkiye'deki üniversite öğrencileri, artan ekonomik zorluklarla mücadele ediyor. Öğrenim ücretlerindeki artışlar, yetersiz burs imkanları ve genel yaşam pahalılığı, öğrencilerin sosyal yaşamlarını kısıtlayarak onları adeta bir geçim derdine sokuyor. Bu durum, hem özel hem de devlet üniversitelerinde okuyan öğrenciler için geçerli bir sorun teşkil ediyor. Öğrencilerin barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda yaşadıkları zorluklar, aynı zamanda psikolojik yıpranmaya, gelecek kaygısına ve umutsuzluğa da neden oluyor. Üniversite öğrencisi Ece ve Nisanur, bu zorlu süreçleri bianet'e anlattılar.

Fahiş Okul Ücretleri ve Burslardaki Adaletsizlik

Ece, özel bir üniversitede %50 burslu Diş Hekimliği öğrencisi. Kayıt döneminde 310 bin TL olan yıllık okul ücreti, bir sonraki yıl 530 bin TL'ye yükseldi. Bu durum, Ece'yi ciddi bir geçim sıkıntısına soktu. Ailesiyle birlikte yaşadığı için kira ödemese de, geçimini sağlamak için çalışmak zorunda kalıyor. Ece, öğrencilere özel dersler vererek ve hafta sonları bir kafede çalışarak, en azından okul dışındaki giderlerini karşılamaya çalışıyor. Kazandığı parayla altın alıp, bir sonraki yılın okul ücretine katkıda bulunuyor.

Ece, okulunun yemek fiyatlarını da eleştiriyor. Devlet okullarına göre çok daha yüksek olan yemekhane fiyatları, Ece'nin bütçesini zorluyor. Yemekhane menüsünün 150 TL olduğunu, ayrı ayrı almak isterse de yemek başı fiyatların 100 TL'den başladığını belirtiyor. Ulaşımını toplu taşıma kartıyla sağlayan Ece, diğer giderlerini de kısarak en aza indirmeye çalışıyor. Ancak tüm bu çabalara rağmen, aylık giderleri 6 bin TL'yi buluyor ve ders araç gereçleri de eklendiğinde bu rakam daha da artıyor.

Ece, burs sisteminin adil olmadığını düşünüyor. İBB bursuna başvuru yapmaya çalıştığını ancak özel üniversitede yarı burslu okuduğu için başvuru yapamadığını söylüyor. Çevresinde maddi durumu iyi olan ancak devlet üniversitesinde okuyan birçok kişinin hem devlet hem de İBB bursundan faydalandığını görüyor.

Geçim Derdi ve Sosyal Hayattan Feragat

Ece, okul ve iş hayatını bir arada yürütmek zorunda olduğu için derslerine yeterince vakit ayıramıyor. Hafta sonları kafede çalışıyor, hafta içinde de dersten önceki veya uyumadan önceki zaman dilimlerinde derslerine yoğunlaşıyor. Bu durum, Ece'nin sosyal yaşantısına da olumsuz yansıyor. Mevcut ekonomik sorunlar içerisinde verimli bir öğrencilik hayatı yaşayamadığını belirten Ece, "Öğrencilik yıllarım, küçüklüğümde hayal ettiğim gibi olmadı. Beş yıl boyunca hayatım ev, okul ve iş sınırları içerisinde bir robot gibi yaşayacağım" diyor.

Nisanur ise devlet üniversitesinde Uluslararası İlişkiler öğrencisi. Ailesine yük olmamak için kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyor ve öğrencilik sürecinde çalışmak zorunda kalıyor. Üniversiteye başlamadan önce ekonomik açıdan zorlanacağını düşünmüş ancak bu kadar zorlanacağını tahmin etmemiş. Nisanur da devlet bursuna başvuru yapmış ancak herhangi bir burs alamıyor.

Nisanur, kampüsüne 45 dakika uzaklıkta bir devlet yurdunda kalıyor ve aylık 885 TL yurt ücreti ödüyor. Sabahın erken saatlerinde iki farklı araç değiştirerek ulaşımını sağlamak zorunda kalan Nisanur, günde 120 TL ulaşım masrafı ödüyor. Toplu taşımalardaki seferlerin seyrekliği de Nisanur'un beslenememesine, dinlenememesine ve derslerine yoğunlaşamamasına neden oluyor.

Nisanur okulunda kısmi zamanlı çalışan öğrenci ve aynı zamanda okulunun tatil olduğu süreçte de fotoğrafçılık yaparak geçimine destek sağlıyor. Harcamalarını en aza indirgemeye çalışan Nisanur, yurtta sabah kahvaltılarından memnun olmadığını ve gün içindeki öğünlerini azalttığını söylüyor. Okul yemekhanesini hijyenik bulmadığı için tercih etmiyor. Aylık harcamalarının 15-16 bin TL olduğunu ve bu harcamaların nereye gittiğini anlayamadığını belirtiyor.

  • Artan okul ücretleri
  • Yetersiz burs imkanları
  • Yüksek ulaşım masrafları
  • Beslenme yetersizliği
  • Psikolojik yıpranma

Gelecek Kaygısı ve Umutsuzluk

Öğrencilerin yaşadığı ekonomik zorluklar, sadece günlük yaşamlarını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda geleceklerine dair kaygılarını da artırıyor. Eğitim hayatlarını sürdürmekte zorlanan öğrenciler, mezun olduktan sonra iş bulma ve geçimlerini sağlama konusunda da endişe duyuyorlar. Bu durum, gençlerin umutlarını kırarak onları geleceğe karşı karamsar bir bakış açısına sürüklüyor.

Üniversite öğrencilerinin yaşadığı bu ekonomik sıkıntılar, Türkiye'deki eğitim sisteminin ve sosyal politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Öğrencilerin daha iyi koşullarda eğitim alabilmeleri ve geleceklerine umutla bakabilmeleri için, burs imkanlarının artırılması, öğrenim ücretlerinin düşürülmesi ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, gençlerin potansiyellerini tam olarak gerçekleştirememesi ve ülkenin geleceği için olumsuz sonuçlar doğurması kaçınılmaz olacaktır.