Kütahya'nın Simav ilçesinde dün öğle saatlerinde meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki deprem, Türkiye'nin batısını adeta sarstı. Deprem, başta İstanbul olmak üzere 15 şehirde hissedildi ve büyük paniğe yol açtı. Sabiha Gökçen Havalimanı'nda kısa süreliğine uçuşlar durduruldu. Peki, depremin detayları nelerdi ve hangi illerde hissedildi?

Depremin Şiddeti ve Merkez Üssü

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD),depremin büyüklüğünü 5.4 olarak açıkladı. Merkez üssü Kütahya'nın Simav ilçesi olan deprem, yerin 8.46 kilometre derinliğinde meydana geldi. Bu derinlik, depremin geniş bir alanda hissedilmesine neden oldu. Depremin ardından herhangi bir can kaybı veya ciddi yaralanma rapor edilmedi, ancak vatandaşlar büyük bir korku yaşadı.

Depremin hissedildiği iller:

• Kütahya
• Eskişehir
• Afyonkarahisar
• Uşak
• Bilecik
• Manisa
• Bursa
• Balıkesir
• Ankara
• İzmir
• Çanakkale
• Yalova
• Kocaeli
• İstanbul
• Tekirdağ

İstanbul'da Panik Anları ve Sabiha Gökçen'de Uçuşların Durması

İstanbul'da yaşayanlar, depremi şiddetli bir şekilde hissetti. Özellikle yüksek katlı binalarda oturanlar büyük panik yaşadı. Deprem sırasında birçok kişi kendini dışarı attı ve açık alanlarda beklemeyi tercih etti. Sabiha Gökçen Havalimanı'nda ise deprem nedeniyle uçuş trafiği yaklaşık 5 dakika durduruldu. Kontrollerin ardından uçuşlar normale döndü.

Depremin ardından uzmanlar, vatandaşları olası artçı sarsıntılara karşı uyardı. Binaların hasarlı olup olmadığının kontrol edilmesi ve yetkililerin açıklamalarının takip edilmesi gerektiği vurgulandı.

Türkiye'nin Deprem Gerçeği ve Alınması Gereken Önlemler

Türkiye, aktif bir deprem kuşağında yer almaktadır. Bu nedenle, ülkemizde sık sık depremler yaşanmaktadır. Deprem riskini azaltmak için binaların depreme dayanıklı inşa edilmesi, vatandaşların bilinçlendirilmesi ve acil durum planlarının yapılması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, her evin bir deprem çantası bulundurması ve deprem anında nasıl davranılması gerektiği konusunda bilgi sahibi olunması hayati önem taşır.

Deprem, ülkemizin bir gerçeği ve bu gerçekle yaşamayı öğrenmek zorundayız. Yetkililerin ve vatandaşların işbirliği ile deprem riskini en aza indirmek ve olası kayıpları önlemek mümkündür.