Ankara'da yaşanan ve büyük tepkilere yol açan bir olayda, Down sendromlu bir öğrenciye şiddet uyguladığı gerekçesiyle yargılanan bir öğretmen, adeta ödüllendirilerek başka bir göreve atandı. Bu durum, öğrencinin ailesi ve kamuoyunda büyük bir infiale neden oldu. Peki, bu skandal atamanın detayları neler?

Darp Olayı ve Mahkeme Süreci

Ankara Kahramankazan Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda eğitim gören 16 yaşındaki Berat Ü., okuldan eve geldiğinde vücudunda morluklarla karşılaştı. Anne Seray Cengiz, oğlunun öğretmeninden aldığı açıklamadan tatmin olmayarak durumu araştırmaya başladı. Okul yönetiminin de benzer açıklamalar yapması üzerine anne, darp raporu alarak savcılığa başvurdu. İncelemeler sonucunda, öğretmenin Berat'ı yerde sürüklediği ve darbettiği kamera görüntüleri ortaya çıktı. Öğretmen Mücahit Mert H. hakkında dava açıldı ve tutuklu yargılanan öğretmen, 45 gün sonra serbest bırakıldı.

Kahramankazan 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, öğretmene "duruşmadaki tutum ve davranışları nedeniyle" indirim uygulanarak 12 bin TL adli para cezası verildi ve hükmün açıklanması geri bırakıldı. Ancak savcılık ve aile, bu karara itiraz ederek davayı üst mahkemeye taşıdı.

Skandal Atama: Ödül Gibi Görevlendirme

Dava süreci devam ederken, sanık öğretmen Mücahit Mert H.'nin Sincan Rehberlik Araştırma Merkezi'nde "özel eğitim hizmetleri bölüm başkanı" olarak görevlendirilmesi, olayın seyrini tamamen değiştirdi. Bu atama, öğrencinin ailesi ve kamuoyunda büyük bir şaşkınlık ve öfke yarattı.

• Öğretmen hakkında "beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı basit yaralama" suçundan dava açıldı.
• Tutuklu yargılanan öğretmen 45 gün sonra serbest bırakıldı.
• Mahkeme, öğretmene indirim uygulayarak 12 bin TL adli para cezası verdi.
• Öğretmen, Sincan Rehberlik Araştırma Merkezi'nde "özel eğitim hizmetleri bölüm başkanı" olarak görevlendirildi.

Anne Cengiz'in Tepkisi

Anne Seray Cengiz, bu atamaya sert tepki göstererek, "Biz oğluma şiddet uygulayan öğretmenin ceza almasını beklerken ödüllendirildi. Hem oğlum hem diğer çocuklar için bu olayın peşini bırakmayacağım" dedi. Bu açıklama, olayın vahametini ve ailenin yaşadığı hayal kırıklığını açıkça ortaya koyuyor.

Bu atama, sadece bir ailenin değil, tüm özel eğitim camiasının ve vicdan sahibi herkesin tepkisini çekiyor. Şiddet uygulayan bir öğretmenin, özel eğitim alanında yönetici pozisyonuna getirilmesi, kabul edilemez bir durum olarak değerlendiriliyor.

Bu skandal atama, özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların korunması ve şiddetin önlenmesi konusunda yetkililerin daha hassas davranması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ailenin ve kamuoyunun tepkisi, bu tür olayların takipçisi olunması ve gerekli önlemlerin alınması için önemli bir motivasyon kaynağı oluşturuyor.