Tele1'e Kayyum Şoku! İzmir Barosu'ndan Sert Tepki!
Gündem

Tele1'e Kayyum Şoku! İzmir Barosu'ndan Sert Tepki!


25 October 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 25 October 2025

İzmir Barosu, TELE 1 televizyon kanalına yapılan kayyum ataması ve yayın durdurma girişimini sert bir dille kınadı. Yapılan yazılı açıklamada, bu müdahalenin ifade ve basın özgürlüğüne açık bir saldırı olduğu belirtilerek, hukuksuzluğa derhal son verilmesi çağrısında bulunuldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararıyla TELE 1'e Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyumu atanması ve TMSF yetkililerinin polis eşliğinde kanala girerek canlı yayını durdurma talebi büyük yankı uyandırdı.

İzmir Barosu'ndan Sert Kınama

İzmir Barosu, TELE 1'e yapılan müdahaleyi kabul edilemez bulduğunu vurguladı. Baro tarafından yapılan açıklamada, bir televizyon kanalına, özellikle ana haber bülteni devam ederken yapılan müdahalenin ifade ve basın özgürlüğüne açık bir saldırı olduğu vurgulandı. Açıklamada, basın özgürlüğünün halkın haber alma hakkının, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün vazgeçilmez bir unsuru olduğu belirtildi. Ayrıca, yayın organlarının idari veya yargısal kararlarla susturulmasının, demokratik toplum düzenine ağır bir darbe olduğu kaydedildi.

Basın Özgürlüğünün Önemi

İzmir Barosu, açıklamasında basın özgürlüğünün önemini şu sözlerle pekiştirdi: "Basın özgürlüğü, iktidarın hoşuna giden haberleri yayınlamayı değil, gerçeği söyleme cesaretini koruyabildiği ölçüde anlam taşır." Bu ifade, basın özgürlüğünün sadece bir yayın organının değil, tüm toplumun menfaatini koruduğunu vurguluyor. Özgür bir basın, halkın doğru ve eksiksiz bilgiye ulaşmasını sağlayarak, sağlıklı bir kamuoyu oluşmasına katkıda bulunur.

Hukuksuzluğa Son Verilmeli

İzmir Barosu, son olarak özgür basına yönelik her türlü baskı ve sansür girişimini kınadığını belirterek, TELE 1'e yönelik bu hukuksuz uygulamaya derhal son verilmesini talep etti. Baro'nun bu açıklaması, Türkiye'deki hukuk ve demokrasi savunucularının ortak tepkisini yansıtıyor. Türkiye'de son yıllarda basına yönelik artan baskılar, ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biri olarak görülüyor. Bu tür müdahaleler, sadece ilgili yayın organını değil, tüm medyayı ve dolayısıyla toplumu etkileyerek, otosansüre yol açabiliyor.

TELE 1'e yapılan bu müdahale, Türkiye'deki basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. İzmir Barosu'nun sert tepkisi, hukuk devletinin ve demokrasinin korunması adına önemli bir duruş sergiliyor. Basın özgürlüğünün kısıtlanması, toplumun haber alma hakkını engellemekle kalmayıp, aynı zamanda farklı seslerin duyulmasını da imkansız hale getiriyor. Bu nedenle, TELE 1'e yapılan müdahalenin bir an önce sonlandırılması ve özgür basının önündeki tüm engellerin kaldırılması gerekiyor.