Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tutuklu bulunduğu Silivri Marmara Cezaevi'nden gönderdiği mektupta, Türkiye'de yargının çifte standart uyguladığına dikkat çekti. Özdağ, iktidara yakın olanların yasalardan muaf tutulduğunu, muhaliflerin ise 28 Şubat dönemindeki gibi dışlandığını savundu. Bu açıklamalar, siyaset kulislerinde büyük yankı uyandırdı.

Yargıda Çifte Standart İddiası

Ümit Özdağ, mektubunda şu ifadelere yer verdi: "Türkiye'de hukuk devleti ilkesi ayaklar altına alınmıştır. Eğer iktidara yakınsanız, yasalar size uygulanmıyor. Ancak muhalifseniz, her türlü baskı ve zulümle karşılaşıyorsunuz. Bu durum, muhafazakâr kesimin 28 Şubat sürecinde yaşadığı dışlanma hissini, bugün muhalif yurttaşlara yaşatmaktadır." Özdağ, yargının bağımsızlığını yitirdiğini ve siyasi bir araç haline geldiğini iddia etti.

Özdağ'ın bu sözleri, özellikle hukuk çevrelerinde geniş tartışmalara yol açtı. Birçok hukukçu, yargının siyasallaşmasının demokrasiye büyük zarar verdiğini ve adalet sistemine olan güveni zedelediğini belirtiyor. Konuyla ilgili olarak çeşitli sivil toplum kuruluşları da açıklamalarda bulunarak, yargı bağımsızlığının korunması çağrısında bulundu.

28 Şubat Benzetmesi

Ümit Özdağ'ın "AKP'nin 28 Şubat'ı" benzetmesi, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. 28 Şubat süreci, Türkiye'de askeri müdahaleyle sonuçlanan ve muhafazakâr kesimin büyük baskı altında olduğu bir dönem olarak biliniyor. Özdağ, AKP iktidarının da benzer bir şekilde muhalif kesimleri hedef aldığını ve dışladığını savunuyor.

Bu benzetmeye katılanlar, AKP'nin özellikle Gezi Parkı olayları, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan süreçlerde muhaliflere yönelik baskıları artırdığını ve ifade özgürlüğünü kısıtladığını belirtiyor. Ancak, bazı kesimler ise Özdağ'ın benzetmesinin abartılı olduğunu ve AKP iktidarının 28 Şubat sürecine benzer bir baskı uygulamadığını savunuyor.

Zafer Partisi'nden Açıklama

Ümit Özdağ'ın mektubunun ardından Zafer Partisi de bir açıklama yaparak, Özdağ'ın sözlerinin arkasında olduklarını ve yargıdaki çifte standarda karşı mücadele edeceklerini duyurdu. Partiden yapılan açıklamada, "Genel Başkanımız Sayın Ümit Özdağ'ın işaret ettiği adaletsizliklerin giderilmesi için her türlü hukuki ve siyasi mücadeleyi vereceğiz. Türkiye'de adalet ve eşitlik sağlanana kadar susmayacağız" ifadelerine yer verildi.

Ayrıca açıklamada şu maddeler sıralandı:

• Yargı bağımsızlığının sağlanması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması
• Siyasi baskı altında olduğu iddia edilen hakim ve savcıların görevden alınması
• İfade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması

Zafer Partisi, bu taleplerin karşılanması için kamuoyu oluşturmaya ve siyasi girişimlerde bulunmaya devam edeceğini belirtti.

Ümit Özdağ'ın cezaevinden yaptığı açıklamalar, Türkiye'deki siyasi tartışmaları yeniden alevlendirdi. Yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve muhaliflere yönelik baskılar gibi konular, önümüzdeki günlerde de gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Özdağ'ın iddiaları ve Zafer Partisi'nin tutumu, siyasi arenada yeni gelişmelere yol açabilir.